Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

Alptekin Aktas Tarafından Yapılan Yorumlar

06.07.2004

Eğer karşınızdaki kişi Alev Alatlı'ysa ve benim gibi siz de onunla yeni tanışıyorsanız, sizin için şunları söylemeden edemeyeceğim: Muhteşem bir bilgi birikimiyle karşı karşıya olduğunuzu bilmelisiniz, bunun yanında sahip olduğu bu bilgiyi yorumlama, çevresini okuma, bu okuduklarını insanlara okuma yeteneğine ise hayran olacaksınız... Belki siz de benim gibi okuduklarınızı bir çeşit "görü" olarak yorumlayabilirsiniz... Bu kadın tek tek bütün olayların iç yüzünü görüyor! Başka açıklaması yok!!
Schrödinger'in Kedisi ni okurken, yıllardır Türkiye'de ve dünyada süregelen olaylar yumağının o, "bütün bunlar da ne demek oluyor, insanlar nereye gidiyor,neden böyle oluyor..." şeklinde büyüyen çıkmazlarının bir bir nasıl çözüldüğünü göreceksiniz.(Kitabın ANTİ-ÜTOPYA özelliğine de dikkatinizi çekmek istiyorum bu arada...)
Okuduğunuz satırların dilinin ağırlığında ezilmezsiniz korkmayın, zamanla alışacaksınız. Kitabın anlatımına ve diline alıştıktan sonra herşeyin çorap söküğü gibi gözünüzün önünde ilmek ilmek çözüldüğünü göreceksiniz. Yine de bu kitabı kısa sürede elinizden bırakamayacaksınız. Satır altlarını çizme alışkanlığınız varsa eğer bir süre sonra sayfaların çoğunu çizdiğinizi farkedip bundan vazgeçebilirsiniz. Ama o kadar etkileneceksiniz ki burada bir yorumda daha önce okuduğum gibi siz de "kitabın etüd edilmesini" isteyenlerden olabilirsiniz. Haksız sayılmazsınız çünkü kitabın sonunda Deli Generalin de söyleği söze katılmamak mümkün değil:
"MALAZGİRT'TEN SONRA İLK DEFA TOP TÜRKLERİN AYAĞINA GELDİ!!!"
06.07.2004

Bir milletin yükselmesini ve ilerlemesini sağlayacak en önemli hazine tarihini bilmesindir. Ve gerçek tarih bilincini yerleştirmek için mutlaka büyüklerin, küçüklerine tarihini sevdirmesi atalarına ait yaşantıları tatlı dille güzel sözle anlatması gerekmektedir... Ancak bu şekilde yetişen bir nesil ki atalarının izinden gidecek ve onların birikimlerinden yararlanıp bütün bir milleti dünyanın zirvelerine kadar taşıyacaktır. İskender Pala nın da belirttiği gibi değil kırk belki anlatılması gereken kırkbin kişi vardır sırada ama öyleleri vardır ki mihenk taşı derler hani... İşte belki bu kırk atlı öyle kırk atlıdır, okuyun, inanıyorum ki hayatınızda çok büyük etkileri olacaktır. Kimbilir belki siz de Sultan Murad'ın vasiyetini yerine getirmeye kararverirsiniz?
"ATTAN İNMEYESÜÜZ!!"

İskender Pala' ya bugüne kadarki bütün emeklerinden dolayı teşekkürü borç biliyorum, söylemeden geçemedim...
06.07.2004

bir edebiyat dilinden çok hal diliyle gönül eliyle yazılmışa benzeyen satırları okurken az çok anlayacaksınız siz de: Varoluşumuzun sebebi bile değil, bizzat yaşantımızın tamamı, her nefeste bize tekrar ve tekrar sunulan hayatın kendisidir aşk. Yavaş yavaş, Rahman'ın kullarına sunduğu aşka karşılık vermeyi öğreneceksiniz...
05.07.2004

Prut savaşı sırasında Baltacının ya da katerina nın kaç yaşında olduğunu bilen var mı? Ben daha önce, Baltacının bu savaş sırasında 80 yaşlarında olduğunu, hatta Katerina' nın da 70 lerinde olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım, çünkü bu yaşlarda bir erkeğin, bir kadının -özellikle de 70 lerinde bir kadının- cazibesine kapılarak savaşın seyrini değiştirdiğini düşünmek bana komik gelmişti. Ayrıca Çariçe bile olsa bir kadının savaş meydanlarında dolaşabilmesini, hatta düşman çadırına kadar girebilmesini bir türlü gerçekçi bulamadım! Doğruluğunu araştırmak gibi bir imkanım olmadığından bu işi tarihçilere bırakıyorum ama, ortada inkar edilemez çelişkiler var.Yalnızca bu konuda da değil,tarihle ilgili özellikle de Osmamlı tarihiyle ilgili bir çok konuda hepsi de tarihçiler tarafından söylenen bir çok çelişkili söz var...Doğru vaya yanlış, bu çelişkiler akla ister istemez HANGİ TARİH? sorusunu getiriyor. Acaba birileri roman yazmak için bile olsa yeniden tarih mi yazıyor? Ya da birileri tarihi gerçek haliyle kabullenemiyor da bilinçli olarak değiştirmeye mi çalışıyor? Ya da daha açıkçası, Bu çelişkiler Osmanlı Tarihi üzerinde yoğunlaştığına göre acaba birileri bir türlü sevemediği "Osmanlı" yı tarihçi sıfatını kullanarak karalamaya mı çalışıyor??

Belki de hangisi doğru hangisi yanlış diye ayırt edebilmek için gerçekten çok bilinçli okurlar olmak gerekiyor. Neyi okuduğumuzu, kimi okuduğumuzu, aslında bize anlatılanın ne olduğunu çok iyi saptamak ve tavrımızı ona göre belirlemek gerekiyor... lütfen bu yazıyı sizde okuduysanız bu konuyla ilgili yorum yada cevap yazın, sessiz kalmayın... TARİH ÖNEMLİDİR!!!