Eğer karşınızdaki kişi Alev Alatlı'ysa ve benim gibi siz de onunla yeni tanışıyorsanız, sizin için şunları söylemeden edemeyeceğim: Muhteşem bir bilgi birikimiyle karşı karşıya olduğunuzu bilmelisiniz, bunun yanında sahip olduğu bu bilgiyi yorumlama, çevresini okuma, bu okuduklarını insanlara okuma yeteneğine ise hayran olacaksınız... Belki siz de benim gibi okuduklarınızı bir çeşit "görü" olarak yorumlayabilirsiniz... Bu kadın tek tek bütün olayların iç yüzünü görüyor! Başka açıklaması yok!!
Schrödinger'in Kedisi ni okurken, yıllardır Türkiye'de ve dünyada süregelen olaylar yumağının o, "bütün bunlar da ne demek oluyor, insanlar nereye gidiyor,neden böyle oluyor..." şeklinde büyüyen çıkmazlarının bir bir nasıl çözüldüğünü göreceksiniz.(Kitabın ANTİ-ÜTOPYA özelliğine de dikkatinizi çekmek istiyorum bu arada...)
Okuduğunuz satırların dilinin ağırlığında ezilmezsiniz korkmayın, zamanla alışacaksınız. Kitabın anlatımına ve diline alıştıktan sonra herşeyin çorap söküğü gibi gözünüzün önünde ilmek ilmek çözüldüğünü göreceksiniz. Yine de bu kitabı kısa sürede elinizden bırakamayacaksınız. Satır altlarını çizme alışkanlığınız varsa eğer bir süre sonra sayfaların çoğunu çizdiğinizi farkedip bundan vazgeçebilirsiniz. Ama o kadar etkileneceksiniz ki burada bir yorumda daha önce okuduğum gibi siz de "kitabın etüd edilmesini" isteyenlerden olabilirsiniz. Haksız sayılmazsınız çünkü kitabın sonunda Deli Generalin de söyleği söze katılmamak mümkün değil:
"MALAZGİRT'TEN SONRA İLK DEFA TOP TÜRKLERİN AYAĞINA GELDİ!!!"