E-Dergi

Tam filmi çekilecek kitap! Okumaya başladığınız anda sizi içine alan, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız ve kısa sürede biterek tadı damakta kalan türden. Yazarın dili oldukça akıcı ve anlaşılır. Baş kadın karakterin duygu durumları ile ruhsal geçişlerini, sanatla ve müzikle harmanlayarak çok başarılı bir şekilde anlatmış böylece karakterin yerine kendinizi koyup onun gözünden hikayenin her karesinde var olabiliyorsunuz. İnsan psikolojisi, tutku, aşk, romantizm, gerilim, tıp, sanat, müzik her şey bir arada. Satırları okurken yabancı bir yazarın çok satan kitabını okuyor gibi hissediyorsunuz. Yazar Funda Usta'nın yeni romanlarını heyecan ve merakla bekliyorum, ilk kitabından itibaren favori yazarlarım arasında yerini aldı :)

Jojo'nun kitapları ağır başlayan,ortalarında sizi saran ve sonuna geldiğinizde hiç bitmesini istemediğiniz tarzdan..İlk okumaya başladığınızda sıradan geliyor,tam 200.sayfalara geldiğinizde kitap sizi bağlıyor elinizden bırakamıyorsunuz,biterken de gözünüzden damlayan yaşlarla hayır şimdi bitmemeli,sonrasını da yazmış olmalı,dahası mutlaka olmalı diyerek kayıp sayfaları arıyorsunuz.. İşte bu kitabı okurken ki halim tam da böyleydi :) Güzel ve naif bir aşk hikayesi okumak isteyenlere tavsiye edilir...

Yaklaşık bir yıl sonra nihayet Jace ve Clary ile tekrar buluştuk..Okuduğumuz kitaplardaki karakterleri bazen öyle özümsüyoruz ki araya zaman girince onları özlüyoruz..Ve buluşmak istediğimizde tekrar tekrar maceralarını okuyoruz..Ama serinin bu son kitabında beni en çok duygulandıran Jonathan (Sebastian) oldu,yazar kitabın sonlarına doğru kötü karakterle sizi bir duygu selinin ortasına sürüklüyor; ''Kimi zaman iblis kanıyla zehirlenmemiş,gülebilen,sevebilen ve insanca davranabilen yeşil gözlü bir oğlan görüyorum rüyalarımda ve yasını tuttuğum oğlan o ama hiç var olmadı..''Şimdi karşısında başka biri,bambaşka biri vardı,hiç yaşama şansı verilmemiş ve artık böyle bir şansa sahip olamayacak biri...'' Cassandra serinin bu son kitabında Jonathan'ı da anlayıp sevmemizi istemiş.Kendinizi karakterin yerine koyduğunuzda aslında daha doğmadan hayatının çalınmış olduğunu düşünüyor ve onun için üzülmeye başlıyorsunuz,yaptığı tüm kötü şeyleri unutuyorsunuz.Ölümcül oyuncaklar güzel bir final yaptı ancak tam da son değildi sanki hala devam edilebilir bir şekilde ucu açık bir finaldi.. Gölge avcılarını özleyeceğim..Tavsiyem; kitabı yavaş yavaş okuyup,sevdiğiniz karakterleri özümseyerek bitirin :)

Serinin ikinci kitabını da severek okudum.İlk kitapta cinsellik ön plandayken burada Aşk öne alınmıştı. Ana'nın Christian'ı sevilmeyi hakeden bir insan olduğuna inandırmaya çalışması,şiddet eğilimli cinsellik altında aslında ne kadar çaresiz bir adam olduğunu görmesi ve şefkatini hissederek okudum. Birbirlerine olan ihtiyaçları ve Christian'ın olumlu değişimi,aşkı,hayatla ilgili herşeyi adeta yeniden sorgulatıyor size..

Gerçekten çok üzgünüm.. Yazar kitabın sonunda bitirdi beni.. Yavaş bir tempoyla kaza günü ile başlayan kitap,sonra öyle bir sardı ki elimden bırakamadım. Sonunu az çok tahmin edebiliyorsunuz ama tam olarak ne olacağını kestiremiyorsunuz.. Jimmy ve Rachel çok tatlı bir çiftdi. Kitap yoğun duygusallık barındırıyor ve kesinlikle okunmaya değer,ben çok severek okudum herkese de tavsiye ederim..