Toplam yorum: 3.081.076
Bu ayki yorum: 754
E-Dergi
çeleğence Tarafından Yapılan Yorumlar
Beni de 'huzur'a götüren bu huzur sohbetlerini bizlere, huzuru bozmadan, kendisini Hocaefendi ile okuyucu arasına koymadan 'ben'den geçerek, anlayacağımız şekilde aktararak kalema alan A.Kurucan Hocama şükranlarımı sunuyorum. Huzur soluklamak isteyen her bireyin önemle okuması gereken bir eser. Huzur içinde huzur, gönül içinde gönül. Bir tarafta Hocaefendi, bir tarafta O'nun gönül dünyasını şerh eden bir başka gönül eri.. Allah sizleri başımızdan eksik etmesin. Benim ömrümden sizlere ömür versin İnşallah...
Sabahattin Ali romanda da geliyorum diyor. Kim ne derse desin. S. Ali'nin iyi bir uslubu var. Dili de Türkçe'ye yakışmış. Okutuyor kendisini. tahliller derin değil ama bu bir seviye. Herkes seviyesine göre duyar bunu.
İçimizdeki Şeytanı tutması ve bunun tembelliğimiz olduğunu vurgulaması esere tarihi bir derinlik kazandırmış. Olumsuz tarafları yok değil. Ama hangimizin kusuru yok ki.. Sabahattin Ali'yi Genç yaşta niye vurdular ki.. En azından yaşayabildiği kadar yaşasaydı. Çünkü yazıyordu. yazmak yaşatmaktı. Onu öldürünce beraberindekileri de öldürdüler. Yaşasaydı daha ölümün elinden kurtaracak eserleri olacaktı. Bir bakıma insanın ömrünü uzatacaktı yazdıkları. Erken gitti, genç yaşta yazık oldu. Görüşlerine katılmıyorum ama yazarlığına diyeceğim yoktur. Türk edebiyatının S.Ali gibi kalemi çok azdır. Yaşamın kalemi kırıldı ölünce.. Bence onu okuyalım. eserleriyle bu toplumun malı. Karekterleri, tahlilleri, Türkçesi insanımıza ayna tutuyor...
Ahmet Hamdi romancılığının başlangıcı. Kendi romanı hakkında ip uçları veriyor. Ona göre ferd bir medeniyettir. Ferd dağılınca medeniyet de dağılıyor. Bir tezli roman. Ama enfes bir uslup. İnsanı mahurlaştırıyor. Huzur kadar huzur veriyor okuyucuya. Hayatın kendisi olmuş roman. Abdülhamid dönemini aynaya yansıtmış fertler üzerinden. Okumanın zevki tarihle de buluşunca Mahur Beste doyumsuz bit tat oluyor. Kitapseverlerin ıskalamaması gereken bir eser.
Romanda Ahmet Hamdi'ye de dokunuyorsunuz. İronisini elle tutabiliyorsunuz. Ahmet Haşim'den geri kalmayan bir ironisi var. Yazar istihzasını eserine ustalıkla yedirmiş. Bıyık altından gülüyorsunuz okurken... Bir demlik çay ve bu kitap sizi bekliyor sevgili okuma hastaları!..
Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı;
Var mıdır sizin köyde, çeken fikir sancısı?
NeFeKa'nın Çile'sini en iyi anlatan ifadeleri belki de bunlar. Onun fikir sancısıyla yoğrulmuş, şairlik ağıyla örülmüş en kudretli eseri Çile'dir. Bence onun çilesinin dostu olmak gerekiyor. Yoksa, şairin dediği gibi herkes lafın dostu olabilir. En azından biraz fikir çilesi çekmek gerekiyor. Türk edebiyatının en içli sesinin en yoğun şiirleri bu kitaba toplanmış. Bir başucu kitabı. İnsan okumaktan bıkmıyor. Mutlaka herkesin bir Çile'si olmalı...
12. sınıflar Türk edebiyatı dersi için bu zamana kadar böyle bir çalışma görmemiştim ve her gittiğim kitapçıda 12. sınıf Türk edebiyatı testleri sormuşumdur. Aldığım cevap hep olumsuzdu. Bu çalışmayı yapanlara şükranlarımı bildiriyorum. Çok büyük bir boşluğu doldurmuşlar. Zaten piyasaya hükmedenler de boşluğu dolduranlar değil mi? Ya da karanlığı aydınlatanlar. 12. sınıf Türk edebiyatının LYS karanlıkları aydınlanıyor. Bu kitapla öğrenci kendisini güvende hissedecek. Çünkü ÖSYM 12. sınıf Türk edebiyatından 10-11 soru soruyor ve en zor sorular da burdan geliyor. Ey öğrenci gözün aydın! Daha ne duruyorsun, al bu kitabı...