Toplam yorum: 3.079.423
Bu ayki yorum: 6.301

E-Dergi

Ramazan h Öztan Tarafından Yapılan Yorumlar

27.01.2007

Tarih Felsefesinin önemini tartışmaya gerek yok! Kitabın tarih felsefesi hakkında ne söylediğidir önemli olan ve onu değerli kılan. Bu bakımdan denebilir ki kitap anadilinde kaleme alındığı için eşdeğerlerine göre bir adım önde. Eklerle birlikte desteklenen bir tarih felsefesi perspektifi sunuyor bizlere. Denebilir ki şu andaki en kapsamlı ve yetkin eser konumunda Doğan Özlem'ın çalışması. Gerçi anadilde olduğunu ve tercüme eserlere göre önde olduğunu söyledik ama kitapta özetlenenleri (evet böyle bir düşünce mirası ancak özetlenerek aktarılabilir zaten) anlamlandırmak için terminolojiye hakim olmak şart.
27.01.2007

Sayfalarını çevirdiğimiz kitap bir otobiyografi olunca, zannederiz ki şöyle böyle önemli bir insanın hayatına tüm çıplaklığıyla şahit olacağız. Ama öyle olmuyor ne yazık ki. Neticede tüm bunlar, hayatının son evresindeki bir insanın geçmişini tahlil etmesi, yeniden hatırlaması. Böyle olunca da bu geçmişin istenilen şekli alması gayet tabii. Hayatının son evresine kadar bir kaç ideolojiye sıkı sıkıya bağlanan yazar, bu perspektiften hayatını gözler önüne seriyor aslında. Yani, onu o noktaya götüren şeyleri bizlere aktarıyor ve zaten kitabın son kısmı da siyasi mücadeleye ayrılmış durumda. Bunlardan başka, kitabın gayet akıcı olduğundan, eski İstanbul hatıralarının etkisinden ve Mina Urgan'ın dönemin yazar ve şairleriyle olan dostluklarından söz edilebilir. Her şeyden öte kitap yakın tarihimize minimal bir perspektif sunuyor. Tavsiye edilir...
11.03.2006

Rus edebiyatının babası olarak kabul edilen Gogol'dan bir şaheser Ölün Canlar. 'Picaresque' roman geleneğinin güzel ve başarılı bir örneği olan Ölü Canlar'da yazar bize kendi çağında Rusya'da neler olduğunu anlatmakta. Çirkin bir Rusya portresi çıksa da karşımıza neticede bu roman realist geleneğe sımsıkı bağlı bir eser. Adam Yayıncılık'tan çıkan bu kitabın tercümesi Melih Cevdet Anday'a ait. Böyle olunca diğer çevirilere nazaran tercihimiz bu yönde oluyor ama bu demek değil ki bizi mükemmel bir çeviri bekliyor.
03.09.2005

Bu kitabı değerlendirirken kitabın bazı özelliklerine dikkat etmek gerekir. Bu kitap salt bir roman değil ve birçok romandaki bizim alıştığımız sürükleyici özelliği bulmak zor. Dört cilt olarak yayımlanacak olan bu kitabın olaylar silsilesi bir bakıma zayıf sayılabilir ama unutulmamalıdır ki Alev Alatlı karşımıza alıştığımız bir üslupla çıkmıyor; gayesi entellektüel bir ziyafet sunmak, Türkiya ve Rusya'nın benzerliklerinden dem vurmak ve kendisinin karşı çıktığı zamanın medeniyet tasavvurunun bu iki ülkeye neler getirdiğini ortaya koymak. Kitabı okurken bende bu yük altında kaldım diyebilirim. Fakat kitap, en başta S. Oppermann'ın belirttiği gibi 'belki de epik boyutta' değerlendirilmesi gereken bir yapıt.