E-Dergi

Bir noktayada ben değinmek istiyorum: Seferberlik halinde eli silah tutan herkes askere alınıyor fakat Yusuf sağ baş parmağı olmadığı ve silah kullanamayacağı için askere alınmazken, romanın son sahnesinde Yusuf’un silah kullanması yazarın büyük bir kusurudur. Buna rağmen roman gerçekten de okunmaya değer bir eserdir.
Ayrıca kübra ve annesinin bir anda romandan çıkmalarına anlam veremedim. Tamam belki şakirin kötü birisi olduğunu anlatmak için kullanılan iki karakter olabilir ama, bir anda romandan çıkmaları karakterleri havada bırakmış, şahsen okurken Yusuf’un romanın sonunda kübra ve annesiyle yollarının tekrar kesişeceğini düşünmüştüm.

Kısaca ve özetle bir insanın kendine göre var olan doğrularının ve inatlarının sadece kendi hayatını değilde başka insanların da hayatını nasıl etkilediğinin ve nasıl zehir edilebileceğinin anlatıldığı iç sızlatan bir kitap..Bende buna benzer bir aşk yaşadığım için beni çok etkilemişti. Aşk romanı yazmak bence kolay değil herkesin aşk kavramı farklıdır. Bu yüzden canan tanı cesur buluyorum.

çok güzel bir kitap isimler daha kolay olsaydı daha güzel olurdu insanla vicdanı arasındaki muhasebeyi anlatıyor. İnsan psikolojisinin ne kadar mücadeleci olursa olsun. bir gün mutlaka, ama mutlaka kendi vicdanına içindeki, ruha yenileceğinin ve insanin özünde kötü olmadığının, dış etkenlerin insanları yanlışa ittiğinin ve yinede diş etkenlerin etkisiyle de doğruyu bulmanın mümkün olabileceğini anlatan bir roman.

Bence çok güzel bir kitap christy imkansızı başarmış denilebilir…ilk olarak sol ayağı ile yazı yazmayı öğreniyor daha sonra resim yapmayı biz bu halde olsaydık herhalde hayata küserdik…Ben kitabı okurken en çok oyun oynayamamasına üzülürdüm bir çocuk için herşey demek oyun. Herşeye rağmen birçok şey başarmış olması gerçekten çok etkileyici. hani insanlar bazen yaşadıkları hayatı beğenmezler isyan ederler yorulurlar ya işte tamda öle bir anda insanı kendine getiriyor.

sıradan bir aşk hikayesi gibi görünmekle birlikte olayların geliştiği ortam içinde romancının daha önce yazdığı eserlerden izler, belirtiler taşır. Kiralık Konakta dile getirilen konak yaşamındaki çöküşün değişik bir dille anlatıldığı Hep O Şarkıda dönemin toplumsal değişimleri sözkonusu edilirken; basit, sıradan öykülerin ardındaki insanların psikolojisi ustalıkla anlatılır.