E-Dergi

Aldatılmaktan hareketle yaşama inancını kaybetmiş bir genç kız ve de zenginliğin şımarıklığıyla yolunu şaşırmış bir adamın yaşamlarını konu alarak başlayan kurgu, devamında bu şahsiyetleri Mevlana'nın dergâhında buluşturuyor. Edebi yönü insanı sürüklemese de, işlediği konunun doyuruculuğundan hareketle okunmaya değer buluyorum

Dilimizdeki dobra kelimesinin Bülent AKYÜREK'te kimlik bulmuş. Konular memleketten, içimizden, yanı başımızdaki sohbetlerden.Böyle olunca da kitap hep bizden. Kısa kısa yorumlar ve çivi gibi tespitler.

Gerçekler işte böyle böyle ortaya çıkacak. Hocam Ellerin dert görmesin

Birsürü birsürü birşeyler oradan buradan aklımıza zihnimize beynimize dolarak bizi bizden uzaklaştırırken, günlük hayatın koşuşuturmacasıyla abandone bir durumda enerjimizi anlamsız önceliklere odakladığımızdan dolayı her günün sonunda turşu misali oluyorken, bir anda zihnimiz bir köşesinden fırtarak " vites düşür, vites düşür/ at boşa adamım" dermişçesine bize yavaşlamamızı salık verecek bir hayali hayat koçuna nasıl ihtiyacımız varsa, işte öylesine motive edici, kafamızda böyle anlık şimşek çaktırıp hadeee diye boşvertici serinletici düşünceler doğuran, "çi" enerjisiyle yoğrulmuş, hafif bencil sanki azıcık egoist ama yine de özdeğerin önemini hatırlatan bir güzel kitap.

Felsefeye ilişkin konuları tanımlamak ve anlatmak konusundaki tekniğinin lezzeti sebebiyle bu şirin kitaba naçizane, içtenlikle 10 üzerinden 10 veriyorum. Eğer okuyup keyif alacak olursanız "Aristoteles ile bir karıncayiyen Washington'a gider" adlı kitabı da tavsiye ederim.