E-Dergi

Kafa dağıtmak istiyorsanız okuyun, alıp götürür... Yalnız her zamanki Ahmet Altan akıcılığı varsa da romanın sonu hüsrana uğratabilir. Sanki hadi bitsin bağlayacak yer bulamadım gibi zayıf bir kurgu...

Nazan Bekiroğlu üslubu ile insanı alıp götürüyor. Her kitabı ayrı güzel, elbet.. bu da.. Yalnız ne romanları kadar sürükleyici ne denemeleri kadar vakti unutturab bi kitap.. Eğer düzenli bir okuyu değilseniz arada sıkılabilir ya da dikkat yerinde değilse aynı yeri birkaç kez okumak zorunda kalabilirsiniz. Sakin ve huzurlu bir anınızda aşkla okuyun derim..

Nihayetinde roman kurgudur diye düşünüp geçmek isterdim ama karakterleriniz gerçekte yaşamış tarihi zatlar ise bir destur deyivirin kendinize-Elif Şafak bile olsanız. Tarihi kurgulayamazsınız. Evet bu roman tarih kitabı değil ama kitaba yapılan yorumları okuyunca üzüldüm.bir çok yorumda Mimar Sinan ve zamanı ancak bu kadar güzel anlatılırdı denilmiş. İnsaf yahu. Cihada giden Osmanlı fahişelerle mi muzaffer oluyordu. Demek ki neymiş roman da olsa insanları suizana düşürecek kurguları gerçek şahsiyetler üzerinden yazmayacaksın...

Okurken "ne oluyoruz kuzum, yeşilçam kanalında filan mıyız?" dedirtti. Bunun nedeni henüz yirmili yaşlarda olmam ve yazarın yazdığı yıllara aşina olmayışım, tahayyül edemeyişimdir diye düşünüyorum. edebiyatımızın nereden nereye yolculuk ettiğini görmek adına yazarın ve çağdaşlarının kitaplarını okuma kararı aldıran bir eser.. Bugünü analiz için dünü okumak gerektiğine inandırdı beni, Okunası bir eser, okunası bir yazar

Doğaüstü olaylarla bile hayatın içindenmiş hissi uyandıran bir üslup. Yaşan(a)mayacak bir olaylar dizisinin nasıl gerçekleştiğini merak ettirecek kadar içine alıyor roman sizi. Baş kahramanımız Mesut olsa da kadınların rolünün tüm hayatı yönlendirdiğini farkediyorsunuz yazarın diğer kitaplarında da aynı şeyi düşünmüştüm. Erkekler yapar, kadınlar sebeptir. Okunası bir kitap..