E-Dergi

Üç yaş için erken demedim ve aldım kitabı, oğlum kitap ve harita sayesinde çok şey öğreniyor (biz de tabi) , bu sebeple serinin diğer kitaplarını da aldık:)

Kitabın 50.sayfaları civarında "başa dönüp yeniden başlayayım"demekle,kitabı bitirdiğim anda "ben bu kitabı yeniden okumalıyım"demek arasında pek çok fark var...Hele bir de kitabı Galata'da bir kafede okursanız , Galata Mevlevihanesi önünden geçerken "Suskunlar"a selam verirseniz, bu kitapla beraber İstanbul'u yaşarsınız,o yokuşu da pek keyifle iner çıkarsınız...İhsan Oktay Anar kitaplarında sürekli uyanık kalmak zorundasınız , kaçırdığınız bir ayrıntı geçmiş bölümlere yeniden göz atmanızı gerektirir.Hele ardarda kitaplarını okursanız durup,başka kitaplarla nefes almanız gerekebilir,muhtemelen yoğun okumalar sizi azıcık yoracaktır.Okuyun,dalıp gidin sayfalar arasında...

Benim gibi "Bülbülü Öldürmek"kitabının ardına denk getirirseniz birazcık sıkılabilirsiniz,bazı diyalogların uzunluğu sizi yorabilir ama onun haricinde merakla ve keyifle okuyabilirsiniz.Beni gülümsetebilmiş çocuklardır ki,pek sevdim...

Bir başucu kitabı niteliğindedir benim için!Aşk'ın manasını yitirenlere,belki hiç bilmeyenlere güzel bir sesleniştir...Hatta arada der ki "yine oku"...

Ömer'e mi,Taçlı'ya mı,Sultan'a mı,Şah'a mı ağlasam bilemediğimden tek bir gözyaşıyla bir çırpıda bitirdim kitabı...Uzun zamandır ara verdiğim okuma alışkanlığımı iştahlandırdığı için şanslıyım.Doğu coğrafyasında hükümranlığını sürmek isteyen iki güçlü,iki farklı inanışlı ama aynı tek tanrılı gücün bir üstünlük mücadelesi olsa da akıcı diliyle bir aşk hikayesinin içinde de buluyorsunuz kendinizi.Sonrasında merakınızı da cezbedip başka kaynaklardan da araştırmanıza sebep oluyor bu dönemi,keyifli okumalar...