E-Dergi

1932'de yazılan bir kitap için oldukça isabetli öngörülerde bulunan bir distopik eser. Bilimin uç noktalarda kullanımının insanlık için ne gibi etkilerinin olduğunu görmemiz açısından da faydalı. Özellikle sosyoloji ve iletişim bilimleri alanlarında çalışanların okumasını tavsiye ederim.

Edebi olarak güçlü bir eser değil ancak yaz günlerinde havuz başında okumak için uygun, akıcı bir hikaye.

Kitabın dili çok akıcı. Anlatılan iki farklı hikaye derli toplu bir şekilde kesiştirilmiş. Hakan Günday'ın okuduğum ilk kitabıydı ve çok hoşuma gitti. Beklenmedik bir kaç yerde argo var ancak kitabın tamamında argo bir dil kullanılmamış. Okuyuculara tavsiye ederim.

Kitap Irvin D. Yalom'un terapi hastalarından 10 tanesi ile yaptığı görüşmeleri içeriyor ancak güzel şekilde hikayeleştirilememiş. Hastalarla ilgili özel bilgilere yer vermemeye çalışırken kopukluklar olmuş adeta. Hastaların penceresinden bakma konusunda da yetersiz kalmış anlatım; hasta iyi olduysa "neden iyi oldu?", iyileşemediyse "neden iyileşemedi? sorularının cevabı flu kalmış ki bu kitabın kurgusal bir roman olmadığını düşününce bu fluluk, bir eksiklik olarak kalmış.

Paulo Coelho'nun en sevdiğim kitabı... Tam anlamıyla benim başucu kitabım. Eğer aşka, sevgiye dair çok şey yaşadığınızı, çok çıkarımda bulunduğunuzu düşünüyorsanız, "bu kitabı okuduktan sonra bir kez daha düşünün" derim. Harika bir kitap; kesinlikle tavsiye ediyorum.