Toplam yorum: 3.086.295
Bu ayki yorum: 5.982

E-Dergi

KY-168490 Tarafından Yapılan Yorumlar

18.02.2008

Sovyetler'in 1929 yılındaki sorunlarına dair iyi niyetle yazılmış ama Batı Marksizmi'nin etkisinden sıyrılamamış Istrati'nin eleştirilerini görüyoruz kitapta.Her sorunu bürokratizme bağlamak,derinlerdeki sorunların es geçilmesi için tembellik yapmaktır bence.Ama kafanızda bu kitap sayesinde sanayileşme hamlesini henüz başlatmamış Rusya'nın iyi bir portresi oluşuyor.
16.09.2007

Ehrenburg'un gençlik döneminin ürünü olan bu eser,nehir romanlarından(Paris Düşerken,Fırtına,Dipten Gelen Dalga) farklı bir üslupla karşımıza çıkıyor.Ehrenburg hiç tahmin edemeyeceğimiz kadar kadar alaycı bu romanda.Eleştirel dili,soğukkanlı bir anlatımla "Avrupayı Yok Etme Tröstü"nün 1940lı yıllara kadar Avrupa'yı nasıl bir çöl haline getireceğini gösteriyor.
XX.yy'ın kesinlikle en önemli yazarlarından biri olan Ehrenburg'u okuyun ve okutturun...
09.08.2007

Cemal Süreya için ne dense azdır,ikinci yeninin hem içinde,hem de dışında yer almıştır o.Muzaffer Erdost'un da belirttiği gibi 60ların teorik yoksunluğuna rağmen,ahlaki bakış açılarıyla kendilerini sosyalist olarak tanımlayan insanlardı.Sezai Karakoç ve Ece Ayhan'la birlikte şiirimizin "Mülkiyeli"leriydiler.Kuşkusuz mülkiyeye girerken de herşeyden şairdiler.

"Biz kırıldık daha da kırılırız
Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza..." diyor Cemal,kırılan dallar da yeşerecektir elbet,teslim olmamak şartıyla diyorum ...
08.08.2007

ABD'nin günümüzde hala pervasızca sürdürdüğü "dünyaya özgürlük ve barışı" getirme politikalarının ve safsatalarının 1960lardaki versiyonu... Vietnam savaşı değil bu,Vietnamlıların dediği gibi Amerikan Savaşı.Irzına geçilen çocuklar,acımasızca öldürülen Vietkong gerillaları,napalmla bütün vücutları yakılan bedenler...Amaç komünizme karşı zırhlanmak ve tedbir almak,yani çocuklara uyumadan önce anlatılan masallar misali insanlara dayatılan savaş çığırtkanlıkları...

Amerikanın "özgürlük" ve "demokrasi" tanımlarını içeren bir kitap.
08.08.2007

Goriot Baba Balzac'ın eşsiz tasvirleriyle(her ne kadar çeviri de ancak bir bölümüne erişebilsek de) başlıyor.Ayda belli bir kira karşılığında pansiyonunda konaklamasına izin verilen isimlerden biri de Goriot Baba.Romanda da anlatıldığı gibi,kızlarını hiçbir gurura kapılmadan bir köpek sadakatıyla sever Goriot Baba,Bir servetin zamanla eriyip gidişi ve şımarık tabiatlarından dolayı gittikçe daha çok şey isteyen kızların babalarının sonunu hazırlamasıdır bir bakıma.Romandaki ilginç kısımlardan bir tanesi de,Balzac'ı zamanında zarara uğratan Lucingen bankasının romanda kızlarından birinin hayırsız damadı Mösyö Lucingen olarak karşımıza çıkmasıdır.
Bütün bunlar bir yana roman fransız gerçekçiliğinin en yetkin örneklerinden biri olarak,bir dönemin Fransa'sını gözler önüne sermektedir.En çok sevdiğim karakter kuşkusuz ölmeden önce ardından 10.000 adamının da onunla birlikte gelebileceğini söyleyen Jean Jacques Rousseau'cu Vautrin'dir.Öfkesi kabına sığmayan ve burjuva toplumuna karşı çıkışıyla bir kürek mahkumu ilan edilen Vautrin.Ve sonunda Vautrin'in dediklerini doğrulayan Rastignac...Kralcı bir yazarın kaleminden burjuva toplumu ve amansız eleştirisi...