E-Dergi

Aslında yorumlar söyleyeceklerimin pek çoğunu içeriyor o yüzden kısaca özet geçecek olursam. Kitap Mustafa Kemal Atatürk'ün bir ordu ve subay nasıl olmalıdır sorusunun cevabını veriyor ve yazdığı şeylerin pek çoğunu yaptığını bilmekte ayrıca yazılanların ne kadar haklı ve doğru olduğunu kanıtlıyor. Varsayalım Atatürk'ü sevmiyorsunuz ve fikri düşmansınız öyle bile olsa Osmanlı ordusunun o günün koşullarında ne durumda olduğunu görmek için dahi bu kitap mutlaka okunmalı.

Kitap aklın saf bir şekilde belirli algılar olmadan nasıl çalıştığını anlatıyor meskalin deneyi üzerinden sanattın pek çok kolu anlatılıyor. Meskalin bir tür kaktüsün özü ve bu kaktüsü kullanılarak belirli konular üzerinde görüşler yazılmış, vitamin eksikliğinin psikolojik hastalıklarına tetikleyici olduğunu bu kitapla öğrendim birçok konu anlatıyor aslında ama dili ağır odaklanmak istiyor kitap.

Kitap ilk bölümünde bilim nedir, bilim felsefesi nedir, bilimsel terim nedir? gibi bazı terimleri anlatıyor ilk kısım o kadar çok not aldım ki bir süre sonra kitabı okuduktan sonra elimde 15-20 adet filozof ve kitap ismi kaldı. Bunların dışında diktatör nedir, kime denir? sorusunu soruyor. Atatürk'ün yönetiminin nasıl bilimsel bir yol izlediğini aslında Atatürk'ün sadece asker ya da siyasetçi olmasını değil aynı zamanda nasıl çağının ötesinde bir entelektüel olduğunu nasıl toplum mühendisi olduğunu ilk bölümde anlattığı terimler ile açıklıyor. Kitap içerisinde harf devrimin yapılmasından tutun neden diyanet devlet tarafından kurulmasına kadar pek çok konu anlatılıyor. Ben çok beğendim bu kadar çok doğrunun bir arada olduğu bir kitap okumamıştım.Mutlaka okuyun tavsiye ederim.

Atsız'ın okuduğum ilk kitabı hemen başucu kitaplarımın arasına girdi Ruh Adam. Kitap öncelikle romantik bir dille yazılmış ve iç konuşmaların çokca olduğu okurken tamamen sizin olayların ve konuşmaların içine dahil edebilebilen bir edebi dile sahip. Peyami Safa'nın sanki ruhu dolaşmış bu kitapta okurken hep iç konuşmalarda kullağını çınlattım:) Konusu imparatorluğu savunan aslında kralcılığı savunan bir subayın üniformasının alınması ve onun geri kalan hayatında yaşadığı ruh halleri. Her sayfası çok güzeldi, altını çizdiğim pek çok sayfa vardı ve en güzel bölümü sanırım arkadaşının Yüzbaşı Selim'e bıraktığı nottu; "tiyatro bitti beklemeye lüzum görmüyorum." Romantik bir fikir adamının romanı okuyun efendim, pişman olmayacaksınızdır.

will'in hayata bakışı belki biraz daha betimlenebilirdi ama yine de güzel sade bir kitapdı . Okumak isteyen arkadaşlar kesinlikle okunabilecek ve halimize çokca şükür ettirecek bir kitap.