E-Dergi

O kadar ihtiyacımız varmış ki yas konusunda yazılan bir kitaba.. ilaç gibi geldi. Üzülmeyelim diye geçiştirilen bir duygunun aslında ne kadar da normal olduğunu ve kaybın ardından yaşamanın da ne kadar zorunluluk olduğunu gözler önüne seren bir kitap. Bir seminerde imzalı bir şekilde almak nasip oldu. Yazarı da imza atarken uzun uzun yazı yazacak kadar naif bir insan.. Kitap her evde olması gereken, ihtiyacımız olduğunda açıp okunması gereken başucu kitabı..

1700lü yıllardaki platonik aşklara ışık tutan bir eser. O yüzden anlaşılması biraz güç. Sakin kafa ile okumama rağmen, romanda ara sıra kaybolduğumu hissettim.

İlk başta birbirinden bağımsız 4 karakter anlatılınca sıkılmıştım. Ama konu ilerledikçe kitabı elimden bırakamadım. Korona günlerinde okunabilir, zihni yormayan akıcı umut dolu sımsıcak bir kitap. Herkes kendinden bişey bulabilir.

Okurken yer yer sıkıldığım ve bir an önce bitirmek için arkaya düşülen dipnotları okumadığım ve ikinci kez sindire sindire altını çize çize okuyacağım, bittiği için de üzüldüğüm kitaptır.

Ölümün soğuk esintisini iliklerime kadar hissettim..