E-Dergi

Depresyondan, kötü ruh halinden kurtulmak için "On Dakika" oyunuyla geliyor yazar. Aslında kendi yaşadıklarını anlatıyor. Fikir hoşuma gittiği için, ne kadar farklı 'on dakika' lar olabilir diye kütüphaneye kattığım bir kitaptı.

Şu sıralar benzer bir düşünce yapısına bürünmüş ve kendi "Bucket List/Ölmeden Önce Yapılacaklar Liste"mi oluşturup maddeleri gerçekleştirmeye çalıştığım bir dönemde olduğumdan yakın buldum hikayeyi.

Okuması keyifli ve yormuyor. Sadece, insanı keşfedeceği yeni 'on dakika'lar bulmaya itiyor... Denenmeli... Kitap da' On Dakika' oyunu da...

Kendisi de sinema eğitimi almış olan yazar, Philip S. adıyla kurgusal olarak yarattığı bir karakter üzerinden kendi hayatıyla da harmanladığı 1960-1970'li yıllarının Almanya Film Akademisi topluluğundaki siyasi yankısını anlatıyor bu kısa romanda.

Kapak tasarımına ayrıca hayran kaldığım kitap için arka kapakta şöyle yazıyor:
"İnançları uğruna ölümü bile göze alan, yaşadığı topluma karşı kendini sorumlu hisseden ve daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna inanan insanların var olduğunu yer yer masalsı bir dille anlatıyor Ulrike Edschmid."

Covid-19'un ortaya çıkıp hayatlarımızı tehdit ettiği bugünlere denk gelmesi kitabın bendeki yerini daha bir sağlamlaştırdı. Şu an tam da bir 'Zaman Sandığı' bulup, malum durumlar düzelene kadar orada saklanmalık bir zamandayız.

Zaman yolculuğu benzeri bir hikaye okuyacağımı düşünüyordum. Ancak çok daha eğlenceli ve sürükleyici bir masal okudum. Masal terapilerinin falan neden bu kadar yayıldığını biraz anladım aslında, ihtiyacı oluyormuş insanın... C. S Lewis'in de dediği gibi 'bir gün tekrar masal okumak için yeteri kadar yaşlanmış olacaksınız."

Tamamlandığında iyi duran bir resim. Ahşap puzzle parçalarının, birbirine geçerken verdiği 3 boyutlu derinlik hissi güzel. Sadece parçaların boyut ve şekil olarak benzerliği yerleri konusunda yanıltıcı olabilir, karton yapbozlara göre biraz daha zor olan kısmı da buydu. Ama yapıştırıcısı ile birlikte son geldiği durum, çok iyi.