E-Dergi

kitap tamamen tasavvuf ehli zatların alıntılarından oluşuyor. nadiren kendi yorumuyla bazı açıklamalar yazmış cemalnur hanım. yüzyıllar öncesinin edebi anlatımındaki yoğun sembolizmi, teşbihleri ve soyut açıklamaları anlamak pek kolay değil günümüz dili ve algılayışıyla. "kastedilen derinlikli bir şeyler var ama acaba nedir?" diyerek okudum kitabın çoğunluğunu. anlamayarak okumak da yoruyor haliyle. mesela "rekatların sayısı, meleklerin kanatlarının sayısına benzer" şeklinde anlatıyor İsmail Hakkı Bursevi hazretleri "rekat" kavramını. bir gün bu sembolik dili idrak etme seviyesine gelir miyim bilmiyorum. namazın hakikatini idrak etmek için kelimelerden öteye geçmek, pratik etmek, yaşamak, kendi iç sesini takip etmek gerektiğini hatırlattı bu kitap bana tekrar ve tekrar. kelimeleri okuyarak idrake ulaşabileceğimizi sanıyoruz bazen, ama sevmek de yaşamak da böyle bir şey değil :) hakkımızda hayırlısı, emeğine sağlık cemalnur hocanın

ilk kez bir oyun okudum. başından sonuna sahneleri görür ve işitircesine okutturuyor kendini hikaye. Yavuz Türk'ün akıcı, sempatik, insanın diyalogların arasına karışasını getiren bir dili var. "oturup şu herifle iki muhabbet etsem" dedirten karakterlerle karşılaşıyorum her hikayede. karakterler mi çok tanıdık geliyor bilemiyorum ama öyle işte. iyi okumalar

fitratin sozde evrimle degisimini haykiran; kadinin en az erkekler kadar, perisan halde calismasi gerektigi bir fitrat evresinde bulundugunu iddia eden, bunu biz kadinlara dayatan, ozendiren, gozumuzun icine sokan sisteme karsi oldukca guzel bir fitrat ozetidir bu kitap.