E-Dergi

Ustam ve ben'deki anlatım gerçekten de sürükleyici. Romanın başkahramanı Cihan ve karakteri ise bir insanın içinde barındırabileceği aydınlık ve karanlık tarafları anlatırken, iyi ile kötü, doğru ile yanlışın arasında bazen o kadar keskin farklar olmadığını da gözler önüne seriyor. Mimar Sinan'ın karakterine ise hayran olmamak mümkün değil. Yazar gerçek ve kurgu arasında güzel bağlantılar yaparak yaparak, zengin bir düş gücünün eseri olarak bu romanı karşımız çıkarıyor.

New York'ta günlük yaşama bir edebiyatçının gözü ile bakmak okurken oldukça keyifli. Kitapta bahsedilen kahramanlar ise Buket Uzuner'in bildiğimiz,tanıdığımız üslubu ve bakış açısı ile anlatılıyor. New York'a gitmek isteyenler, gidip farklı bir bakış açısıyla dinlemek isteyenler okumalı.

Günümüz büyük şehir yaşantısında pek çok okumuş ve meslek sahibi, entellektüel kadının başına gelebilecek bir boşanma ve ardından hikaye kahramanının yaşadıkları daha çok kadının duygu dünyası anlatılmış. Yazarın baş kahramandan sürekli 'kadın' diye bahsetmesi, hikayenin dilinde zaman zaman sıkıcı bir anlatıma dönüşüyor. Son sayfada kahramanın adını öğreniyoruz. Bir kadının hissettiklerini anlatması açısından ise başarılı bir kitap.

Günlük yaşantımızda aslında sahip olmak istediklerimize sahipken sürekli olarak nasıl mutsuz olduğumuz kitapta oldukça iyi anlatılmış. mutluluğun koşulunun aslında koşullara değil bize bağlı olduğu ve asıl olanın mutluluğu kendinde bulmak olduğu anlatılmış. tavsiye ediyorum.

Buket Uzuner çok sevdiğim bir yazar, romanlarının yanı sıra öykülerini/hikayelerini de beğeni ile okudum. Açıkçası bu hikaye beni oldukça hayal kırıklığına uğrattı. Kurgusunun basitliği konusunda gerçekten şaşırdım. Yazarın bu alandaki diğer çalışmaları ile kıyaslanamaz bile.