E-Dergi

Sayın yazarın bu kitabını diğer kitapları kadar beğenmediğimi söylemek istiyorum. Bana sanki çağın modasına uymuş, kitabı, içerisindeki olayları aceleye getirmiş, aceleyle kurgulamış gibi geldi. Zaman zaman okumaktan vazgeçtim ama bitirdim neticede. Dünyaca ünlü bir yazarın kaleminden Doğu Akdeniz'deki bir ülkede Batılı güçlerin de etkisiyle başlayan iç savaşın ayırdığı ve dünyanın dört bir yanına dağılan arkadaş grubunun, onları kimlik bunalımlarının, dinle ve siyasetle alıp-veremediklerinin hikayesini okumak gene de güzeldi.

Kitabın arkasına bakarak satın alanlara hayret ediyorum ya neyse. Mustafa Kutlu'nun diğer kitapları gibi değil, sanki sonu böyle hızla bitirilmiş gibi geldi. Gene de okunmayacak ya da tavsiye edilmeyecek bir kitap değil.

Farsça dil bilgisi kısımlarından sonra Farsça metinlerin tercümelerine yer verilmiş. Kitap oldukça güzel ancak dil bilgisi kısımları biraz daha ayrıntılı ve açıklamalı olsaydı daha iyi olurdu kanaatindeyim.

Üstad bu sefer uzun hikaye yazmak yerine kısa hikaye yazmayı tercih etmiş. Kitaptaki hikayeleri okudukça hayatın güzel taraflarını da fark etmiş oluyorsunuz. Canım sıkkın olduğu bir günde okudum ve gerçekten beni gülümsetti. Bence siz de okumalısınız.

Yazarın tavsiyesi.. elinize alacaksınız kağıt kalem, fotograf makinesi gibi alet edevat. Sonra çıkacaksınız yürüyerek yola. Bir şehri tanımak isteyenler için yapılacak en önemli iş budur işte. İstanbul'u tanımak isteyen bir yazarın gayretleri var bu eserde.