E-Dergi

Sibel Eraslan’ın bu kitap ile alakalı bir röportajını okuduğumda oldukça heyecanlandım. Bulunduğum bölgede kitabı alabilmek için 6 kitapçı dolaştım ancak bulamadım. Sabırsızlıkla siparişim gelmesini bekliyorum. Bir insanın hayatını öğrenmek çok büyük bir nasib, hele ki bu seçilmiş bir insan ise.. Rab boşuna seçmez çünkü insanları. Boşuna değildir, herşeyin bir sebep ve sonucu vardır değil mi.. Kaldı ki İslam’ın öncüleri, hayatları, akıbetleri çok çok iyi kavranmalı, yaşanabilsin. Uzun zamandır bir kitap için böylesi çok heyecan duymamıştım, sırf bu histen ötürü bile çok teşekkür ederim sevgili Siber Eraslan’a..

Kitabın sayfa sayısın azlığına ve dilinin yalınlığına bakıp da bir çırpıda bitirilecek bir kitap değil. Evet tek oturmada elinize alıp okuyorsunuz Son'a dek. ama bitmiyor.. Zihninizde daha bitmiyor o lunapark hikayesi.
'Bir Mustafa Kutlu klasiği' diyebilecek kadar yazarın diline ve dünyasına dahil olmak çok anlamlı.

Mustafa Kutlu ile tanışmak için doğru bir eser olduğu tavsiye edilirdi. Yazardan okuduğum ilk kitabı oldu. Dili oldukça samimi, kuşatıcı ve düşündürücü.
Vazgeçmek, yalnızlaşmak, yeni bir dünya kurmak, hicret etmek... felaha ermek... hakkında oldukça düşündürecek bir hikaye.
Tavsiye etmemek mümkün mü..

Mustafa Kutlu'dan okuduğum ikinci hikaye. Evvelinde Yoksulluk İçimizde'yi okudum. İkisi üst üste gelince... Nasıl bir kimlik bunalımından geçiyoruz bizler 'modern hayat'ın içinde, nasıl gayemizden adım adım uzaklaşıyoruz. Gördüm, hissettim, çok sarsıldım, pek üzüldüm ve en nihayetinde tekrar ümitle doldum.
"Ne kaçıp gitmek, ne ekip biçmek. Sefer de içimde, tahammül de."

Bu kitabı önermemek mümkün değil. Adı üstünde bu eser, yeryüzünde hüküm sürmüş medeniyetleri ve insanlığa katkılarını anlatmakla kalmıyor; Batı hegomanyasının bu medeniyetleri nasıl yokettiği, insanın gayesini ve algısını nasıl yönlendirdiğini ortaya koyuyor.
Ne Doğulu kalabilmiş ne Batılı olabilmiş bir toplum olan bizlerin, öz'e dönüşüne katkı sağlayacağı muhtemel bir eser.