E-Dergi

Bu kitabın varlığından çoğu kişi gibi bende, ilk olarak D.Fincher'ın kendine has çekim tarzı ve bağımlılık yaratıcı sahneleri ile filmi sayesinde haberdar oldum. Ve filminin izleyicisinin üzerinde bıraktığı etkiden yola çıkarak kitabını bu zamana kadar okuduğum en iyi kitaplar arasına gireceğine emin bir şekilde aldım. Kitabın dili size 'acaba burada ne demek istedi? ' sorusunu sormanızı gerektirmeyecek kadar net ve anlaşılır. Bu sade dili, kitabın, eşsiz kurgusunun ve fikir yoğunluğunun açık seçik görülebilmesi için yazarın bilinçli olarak kullanmış olduğu izlenimine kapıldım. Filmini izlemişseniz dahi, kitabı okurken o bodrum katlarından birinde okunan dövüş kulübü kurallarını duymak, ' paper street'deki evde kaynayan sabun yağının kokusunu almak, sizi yeraltı dünyasının küf kokulu sokaklarına götürecektir.

Hayatında herşeyin yolunda gittiğine inanan bir insanın bu kitaba katlanabileceğini sanmıyorum.
Karamsar ve bulantılı dönemler geçiren bir insanın da bu kitaba katlanabileceğini sanmıyorum.
Eğer hayatınızdaki herşeyin sizin için bir anlam ifade etmesine takmış durumda değilseniz, yattığınızda hemen uyuyabilen bir insan değilseniz ve en sevdiğiniz kitaplar 'kişisel gelişim' kategorisinde yer almıyorsa, bu kitabı seveceksinizdir.