E-Dergi

Yoruma cevap yazan arkadaş, bahsettiğin Bu ayeti kerimeler peygamberimizi ve kuranı kerimi yalanlayan topluluklara hitap ediyor. Kitabın yazarı gibi olanlara yani. Bizim tabi olduğumuz atalarımız, imamlarımız zaten Peygamber efendimizin ve Kuranı kerimin yolundan milim bile sapmış değiller. O yüzden diyoruz ki, ictihadi itikadi imamlarımız her meselemize açıklık getirmişken , meşrebi, mezhebi ne olduğu belli olmayan alim müsveddelerine itibar etmiyoruz.

Kuranı kerim başlangıcından itibaren değiştirilmedi, değiştirilmeyecek. Milletin aklını boşuna bulandırmaya çalışıyorsunuz. Şöyle geriye tarihe dönüp bir bakın, kimler kimler sizin gibi iddialarda bulundu ve inananlarda nasıl karşılık buldu? Ciddiye bile alınmayacaksınız ,çünkü Allah kitabını bizzat koruduğunun teminatını veriyor. Düşün artık bu milletin yakasından, biz ehli sünnet itikadındanız. Samimi bir yazarsanız, okuyucularınıza önce kendi itikadınız ve meşrebinizi açıklayarak işe başlayın. Ne güzel kolaylık, ehli sünnetten olmayan bir yığın insan, kendi itikadını gizleyip sünnilerin yanlış yolda devam ettiğini ileri sürüp duruyor. Şunu iyi anlayın, biz yüzyıllar evvel, itikat imamlarımıza tabi olduk, bütün meselelerde ictihatlarını ortaya koydular. Onların haricindekilere kulaklarımız tıkalı. Kitabınızı çok satamayınca siz de anlayacaksınız. Şimdiden geçmiş olsun.

Koyun postuna bürünen kurtların postlarını üzerlerinden atmadan bizi uyaran çok güzel bir kitap. İslamı bozmak isteyenlerin tasavvufu nasıl silah olarak kullandıklarını çok güzel anlatıyor. Aynı dini felsefeden ilham alan iki kişiden birinin Erdoğan'ın sözcüsü, diğerinin Putin'in danışmanı olması ne tesadüf.