Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

rohanian Tarafından Yapılan Yorumlar

07.11.2005

Kesinlikle anlamadım. Yani kitaba damgasını vuran Sera-Silahtar-Martin aşkı iken, neden kitaba Sabetay Sevi adı verilmiş ki? Yani benim gibi birçok kişi Sabetay Sevi'nin hikayesini, etrafında yaşananları anlattığı düşüncesiyle kitabı alacaktır. Lakin kitaptaki gibi Sabetay Sevi, yan karakterlerden biri olunca hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
Ayrıca, betimlemeleri de tıpkı kurgusu gibi çok zayıf geldi bana. Öyle ki, birbirlerine aşık olan insanların ani his değişimleri, birbirine ihanet eden insanların bunu hızlıca yapabilmesi, çabucak ikna olan alimler vs. kurguyu çok çok basitleştiriyor. Yani, "hayat asla bu kadar hızlı duygu farklılaşmaları görmemiştir" diyorsunuz.
Açıkçası, büyük umutlarla aldığım bu kitabı, içerik itibarıyle de, üslup/kurgu itibarıyle de beğenmedim.
Umarım yazar, kat kat güzel eserlerle karşımıza çıkar...
27.10.2005

Ömrümde ilk defa bir kitabı okurken, en kaba tabirle, 'bu kadar da olmaz' diyerek kitabı elimden bırakıp ağladım.
Ebuzer (r.a.)'nın karakteriyle özdeşleşmiş bir yığın kavramın, aslında, nasıl da idealiyle beraber hayata dökülebilecek pratikler olduğuna şehadet ettim.

Efendimiz (s.a.v.)'nin yüce övgülerine mazhar olmuş Ebuzer (r.a.)'nın bu eşsiz timsaliyle yeniden kendimize gelme vaktidir artık.

***Kitabın yazarına böyle bir sahabenin hayatını getirip önümüze koyduğu için sonsuz kere şükranlarımı iletiyorum. Ancak, bazı sahabe efendilerimiz hakkındaki yorumlarının -aşırı derecede- duygusal olduğunu bütün müstakbel Ebuzer okuyucularına belirtmek durumundayım.
Ayrıca o eşsiz zümrenin adlarının geçtiği her yerde saygıyla eğilirken ben, kitap yazarının bunu, anlamını kestiremediğim bir şekilde, es geçerek, bazen edep sınırlarını zorlayan ifadeler ortaya koyduğu da bir gerçek...
27.10.2005

Murat Menteş, Gerçek Hayat'tan bildiğimiz o 'hızlı' üslubuyla Aynalı Barikatlar'da da şoke ediyor bizi.
Malumatfüruşluk tabirine en çok yakıştırdığım beden olan Murat Menteş, bu kitapta da üstüste yığdığı bir dolu bilgi, istatistik ve yorumla düşünmeye sevk ediyor okuyucuyu küstah bir diktatörlükle. Ama öyle bir dikta ki bu, okuru fena halde 'bereketlendiren', fena halde 'hırslandıran', fena halde 'hızlandıran' bir şey.
Murat Menteş, kanaatimce daha kısa aralıklarla, daha da çok kitabı, üslubu gibi, 'hızla' çıkarmalı. Biz de bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle takip etmeliyiz O'nu.

Yalnız değinmeden geçemeyeceğim: Bu 'Bilgi Yükü' kitabı okurken, zihninizin olabildiğince boş olmasına gayret edin. Yoksa yorulup pes edersiniz aynı zamanda amatör bir boksör olan Murat Menteş karşısında...

Bu arada, 'Dublörün Dilemması'nı okudunuz mu?
27.10.2005

Ah Mustafa Kutlu!
Ne anlatırsa anlatsın, öyle tılsımlı kelimeler buluyor ki, insanı kendinden geçirici, ciğerleri yakıcı, zihinleri açıcı, ufuk genişletici, her an insanı yanından geçen tanımadığı birisine sarılmak istercesine duygular depreştiren hisler bırakıyor yüreklere.
Kendini bir halt zannedip sağa sola küçümser tavırlarla bakan, kendi kendine 'elit sınıf' muamelesi yapan zevat! Lütfen bu kitabı OKUMAYIN! Zira midenizde şiddetli ağrılar hissedebilirsiniz.
Çünkü Mustafa Kutlu bizden, biz de Mustafa Kutlu'danız.

Söylemeden geçemeyeceğim: Kitabın finali biraz hafifmiş gibi geldi bana. Sakın yanlış anlaşılmasın. Küstahça bir tavırla, büyük bir ustayı bilinçsizce eleştiriyor değilim. Sanırım sadece 'büyük beklenti sarsar insanı' mucizesi bendeki. Yani pek kayda değer değil aslında.

Mustafa Kutlu gibi bizden birileri hala var. Buna inanmak huzur veriyor bana...
27.10.2005

Derin Roman, kitabın önsözünde belirtildiği gibi 'roman kıvamında' bir kitap olmamış bence. Daha çok 'azıcık bildiğimiz çarpıcı gerçekleri'in akıcı bir biçimde ardı ardına sıralam,nması gibi olmuş.
Lakin tüm bunlar kitap hakkında olumsuz bir fikir beyan ettiğim anlamında anlaşılmasın. Zira yeryüzünde karanlıkta kalmış herhangibir şeyi aydınlatan/aydınlatmaya çalışan herkese olduğu gibi Ahmet Kekeç'e ve ortaya koyduğu bu kitaba 'derin' hürmetlerimi sunuyorum.
Teşekkürler Ahmet Ağabey!