Toplam yorum: 3.082.020
Bu ayki yorum: 1.700

E-Dergi

hkaban_hk Tarafından Yapılan Yorumlar

27.02.2007

Karakoyunlu'nun, müthiş romanlarını haber veren kısa "romanlar"dan oluşuyor kitap. Özellikle Hicaz Hüzünleri adlı hikaye, Karakoyunlu'nun romanlarının girişi gibi...

Birkaç hikayesi, tıpkı romanları gibi okunuyor fakat sanki bazı hikayeleri, tarzını arıyor gibi görünüyor.
27.02.2007

Müthiş bir giriş sahnesi...
"Yakup Cemil'i o gece kurşuna dizdiler. Kağıthane tepelerinden beş silah patladı... İri gövde, sert gerdan direndi; donra dizlerinin üzerine çöktü. Bir süre de öyle kaldı... Yakup Cemil, usulca dilini çıkardı; her şeyi çocukça alaya alan bir erişkin usanmışlığıyla yıkıldı. İstese biraz daha direnirdi, güldü, boş verdi."

Müthiş, sinamatografik bir anlatım, çok etkileyici bir giriş. Bu girişi okuyup da kitabı almayacak olan var mı?

Kitap, çok önemli bir tez üzerine kurulu. İzmir Suikasti ile Atatürk'ün muhaliflerinin tasviyesini müthiş sahnelerle anlatıyor. Eric Jan Zührer'in makalelerini, tezini Karakoyunlu Oscar'lık bir film gibi sahneye koyuyor. Film izler gibi okunabilecek bir kitap. Ve tabii, okurken kitabın gidişine kapılıp, sonradan üzerinde çok düşünülecek şeyler olan bir kitap, tam da Karakoyunlu'nun tarzı. Onun orijinal yanı bu galina, çok tartışılan, üzerinde çok düşünülmüş tezleri bir sinama filmi gibi sayfalarda sahneye koyması...
27.02.2007

Kitabı okurken, filme dalıp gitmiş gibi, sadece sürüklendim, hüzünlendim, üzüldüm, sevindim... Derin düşüncelere dalma fırsatı bulamadım, çünkü hiçbir karesini kaçırmak istemediğim bir filmi izler gibi okudum.

Okuduktan sonra uzun uzun düşündüm. Meğer ne çok şey anlatıyor kitap!.. Bilenin bildiği kadarı ile, çok şey bulabileceği bir kitap. Yakın tarihimize, Türk Siyasi Hayatı'na, Türk Modernleşmesi'ne çok güzel yollar gidiyor satırlar arasında. Oluşmuş bir Türk burjuvazisinin Varlık Vergisi ile nasıl birden bire kabolduğu; kısa bir sürede bir kanunla onca servetin nasıl el değiştirdiğine kadar... Taşralının İstanbul hırsına ve günümüzdeki İstanbul'un oluşmasının başlangıcına...

Azınlıklar meselesi temel konusu gibi görünse de, kitap, bilgisi ölçüsünde insanı düşüncelere sevkediyor.

Söyleyecek o kadar çok şey var ki... Bu kitap bir klasik.
28.09.2006

İlber Ortaylı'nın konuşma, konferanslarından derlenmiş kitap, en başta "kolay okunması" açısından güzel. Genelde yanlış bildiğimiz ya da pek fazla bilgimizin olmadığı konularda Ortaylı ilginç üslubuyla, bir sohbet havasında anlatıyor.

Kitap, konuşmaların deşifresinden meydana geldiği için, konuşmanın yapısında olan "daldan dala atlamalar" dikkat çekiyor. Bazen İlber Hoca, incelediği başlık altında istidradi bilgiler veriyor. Fakat bu da bence bir handikap değil, kitabın "sohbet havasında" okunmasını sağlayan bir şey olmuş.
24.09.2006

Soner Yalçın, kitaplarına hep güzel başlıyor; güzel'den kastım, edebi zevk veren satırlarla açıyor kitabı. Çok sinamatografik bir anlatımla başlıyor ama sonra sayfalar ilerledikçe kitap bir isimler ve olayla yığınına dönüyor. Kim kimdi, ne nerde kaldı, kimin kiminle bağlatısı neydi, hepsi birbirine giriyor; sorular üstüste yığılıyor.

Tamam araştırmalarının hakkını verelim ama biraz daha edebi yazsa Yalçın, edebi derken "okunabilir" diye de okuyuabilirsiniz, zira Yalçın'ı okurken sürünüyoruz resmen...