E-Dergi

Henüz okumadıysanız, daha fazla geç kalmayın ve hemen bugün başlayın.
Günümüzden bir satır okurken, bir anda savaş yıllarına gidiyor ve en derin aşka tanıklık ediyorsunuz.
İddia ediyorum: Kesinlikle elinizden bırakamayacaksınız.

Kitabı 3-4 saat gibi bir zaman diliminde okuduğumu belirtirtmem, zannediyorum kitabın akıcılığı konusunda fikir verecektir. Toplamda 3 öyküden oluşan kitap, Susanna Tamaro'nun tasvir yeteneğini bir kez daha ortaya koyuyor. Öykülerin çok uzun olmaması okuyucuyu sıkmadığı gibi, tadın ağızda kalmasını sağlıyor.

Kitabın tamamını henüz okumadım. Adından da anlaşılacağı gibi "mutlu aile" için 100 kuraldan bahsediliyor. Her bir kural ayrı bir bölüm gibi ele alınıp, öncesinde bu kurala ait akademik bir açıklama, ardından bir aile üzerinde örnekleme ve son solarak da kısa bir araştırma sonucu verilerek o kural tamamlanmış sayılıyor. Kurallar aslında hepimizin bildiği şeyler: aile içinde iletişim, mutlu anne-baba=mutlu çocuk...Fakat kendi ailemde uygulanma konusu (özellikle bazı bölümlerde) benim için soru işareti. Sadece batı toplumu ele alınarak yapılan örneklemeler ve aynı şekilde Avrupa/Amerika kaynaklı analiz ve sonuçları, bana kitabın Türk kültürüne çok da yakınlaşamadığı izlenimini verdi.

Kitabı aldığımda yazarın kendi öykülerini bulacağımı zannetmiştim. Oysa içerik tamamen bugüne kadar aldığımiz e-maillerde okuduğumuz onlarca öykünün, şiirin ve hikayenin toplandığı bir arşiv niteliğinde. Sadede son bölüm yazarın kendine ait. E-mail ile çok da fazal haşır neşir değilseniz, zaman zaman hüzünleneceğiniz, kimi zaman düşüneceğiniz öykülerin hatırına alıp bir çırpıda okuyacağınız bir kitap.