E-Dergi

Kitabın başlangıcında Karl Marx'ın sözüyle başlamakta.''Onlar kendilerini temsil edemez,temsil edilmeleri gerekir.''Bu söz kitabın mihenk taşını aynı zamanda çok kısa bir özetini ifade eder.Doğunun başkaları tarafından ifade edilişinin çok yönlü bir incelemesidir.Edward Said eğer oryantalizmi bir sömürü aracı kullanılmış deseydi zaten kitabı kendine ait bir farkı olmayacaktı.Adı konulmamış ve herhangi bir kuruma bağlı olmayan ''oryantalistleri ve onların söylemlerini'' incelerken herhangi bir yorum yapmadan üstü kapalı göndermeler yapar.Bu kitabın önemini şöyle açıklamak gerekir:İçinde bulunduğumuz coğrafyada sık sık karşılaştığımız ''Harem hayatındaki seks düşkünlükleri;ılımlı islam,radikal islam,muhammetçilik;arapların tembelliği,kini ve olaylar karşında vurudum duymazlığı...'' daha bunun gibi aklınıza gelebilecek tanımlamaların sebebi ''oryantalizm'' mefhumudur.Edward Said kendisi Filistin asıllı bir hristiyan olmasına rağmen islam üzerine yapılan tahriflere geniş derecede yer vermesi yazarın tarafsız bakış açısını göstermekte.Kitapla ilgili diğer yorumları okuduğumda çeviri ile bazı sıkıntılar olduğundan bahsetmiş.Buna bende katılıyorum.Ama buna rağmen okunması gereken bir kitap.

Las Vegasın öğrettikleri kitabı günümüz mimarlık anlayışında şehirlerimizde var olan yeni Las Vegaslara bir göndermedir.Las Vegasta oluşturulan ''Strip'' mimarisi-tabi buna ne kadar mimari demek mümkün-açlımını mimarlık öğrecileri ve çalışma hayatında yer alan mimarların incelemesidir.Günümüzde yol kenarında yer alan totemli mağzalar bir mekanı kurgulamak yerine malı satmak isteyen ve satılan metanın kendisi olmasındaki ironiyi irdeleyen güzel bir çalışma.

Sayın Nevzat Tarhan Bey'in günümüzün büyük sorunu olan depresyon ve panik atak gibi rahatsılıklar üzerine durduğu bir çalışma.Bu hastalıkların belirtileri ve hangi yaşlarda nasıl belitileri olduğu yer almakta.Kişilik tiplerini ve karakter analizi yapan sınıflandırmalar yer almakta.Büyük,küçük her bireyin okuması gereken bir kitap.

Kubbeyi yere koymamak bir mimariyi sorgulamanın yanı sıra osmanlı aile ve toplum yapısını inceleme çabasıdır.Bu inceleme çabası Le corbuseir gibi modernist mimarların manifestolarının modern toplumda meydana getirmiş olduğu yaraları da irdelemekte.Osmanlı mimarisinin günümüz açsından bakılmasıyla daha doğrusu tevhid akdesine göre baktığımızda bugün gerçekleştirilen şehirlerle şimdiki şehirleri-özellikle de istanbul-sosyal,pisikolojik ve ekonomik açıdan zaaflarını anlatmakta.Rahmetli Turgut Hoca aslında bize bu coğrafyada yaşayan insanın sahip olduğu değerleri bize gösteren bir klavuz.Kitab için yazdığım yorumlar aslında kitabı anlatmaya yetmez.Yazının derinliklerini girip üzerine düşünmek lazım.Özellikle mimarlık bölümüdeki öğrencilerin okumasını tavsiye ederim.Çünkü mimarlık bölümlerinde kendi mimarimizle ilgili anlatılmayan bir çok konu burada yer almakta.Okunması gerekn bir kitap.

Yazarların yaptığı gözlemler çok ilginç ama bazende abartılmış.Özellikle tekkeler ve kadın bahsi üzerine yapmış olduğu anlatımlar şüphe götürür.Ancak şöyle bir durumda var.Abdülhamit zamanında tekkelerde ve osmanlı toplumunda bozulmalar çoktu.Belki bu meyanda baktığımızda doğru olabilir.İstanbul üzerine incelemeleri çok yetersiz kalmış.Aslında çok önyargılıda bakılmış desem yeridir.Çok okunması gereken bir kitap değil.