Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

Halil Korkmaz Tarafından Yapılan Yorumlar

11.02.2024

Varlık Vergisi adı altında yapılan hukuksuzluk ve zulmün Hitler faşizmine özentiden kaynaklandığı eserde açıkça öne serilmektedir.
Fakat ülkenin çalışan, üreten kesimlerinin mallarının devlet - iktidarın etrafına kümelenmiş çeteler tarafından gasp edilmesi, aynı zamanda altın yumurtlayan tavuğun kesilmesi olduğu da inkâr götürmez.
Zira bu aptalca ve faşizan uygulamayla zaten sermaye sıkıntısı çeken ülkede mevcut sermaye de kaçıyor ve Türkiye Marshall Planı ve Marshall Yardımı tuzağına çekilerek, yarı sömürge durumuna düşüyor.
1950’den sonra ülkemizin Ankara’dan değil de Washington, Telaviv, Brüksel’den yönetilmesinde Ermeni Tehciri, Varlık Vergisi, 6/7 Eylül Olayları gibi faşizan uygulamaların payı herhalde inkâr edilemez.
Ayakta kalabilmek faşist diktatörlerin daima bir “öteki”ne ihtiyaç duymaları sebebiyle tarihimizin her döneminde “ötekiler” hiç eksik olmadı maalesef.
06.05.2022

Sezai Köse’nin ilk romanı olan Unut(a)madığım, baştan sona beklenmedik, aniden gelişen, sıra dışı ve şaşırtıcı olaylarla örülü bir roman.
Önde hüzünlü ve umutsuz bir aşk, arka planda ise, ahlaki çöküntüyle başlayan, zincirleme cinayetler…
Bu yönüyle de bu kitabı, son yıllarda ülkemizde görülen mafyalaşma, asayişsizlik, ekonomik ve ahlaki çöküntüyle uyumlu, zamanın ruhunu yakalamış bir roman olarak görmek mümkün.
Sürükleyici ve sıkılmadan okunabilecek bir roman.
15.02.2021


Amerika öteden beri, pis ve karanlık işlerinde kullandığı proje elemanları, "konuşurda aramızdaki ilişki deşifre olur" diye bu tür operayonlarla ortadan kaldırır.
Menderes oradan sağ çıkmayacağını biliyordu.
Buna rağmen neden konuşmadığı, gerçekleri anlatmadığını şimdi daha iyi anlıyorum.
Çünkü Amerika'nın Türkiye'de proje adamları kullanma planı devam ediyordu.
Dolayısıyla da Menderes istese de herhalde onu konuşturmazlardı.
29.10.2018

1517’de Yavuz’un Mısır’la birlikte Halife de oluşuyla sözde Osmanlı’ya geçen Yemen’de, 1919’a kadar, yaklaşık beş yüz bin Osmanlı askeri şehit olmuştu.
Dünya nüfusunun 600 milyon civarı olduğu o yıllarda ne olmuştu da 500 bin insanımız Yemen’de ölmüştü?
Bunlara belki de “öldü” demek bile doğru değildi. Zira Yemen “gidenin gelmediği yer”dir.
Gencecik insanlar gidiyor, “öldü” haberi de dâhil, onlardan bir daha da hiçbir haber alınamıyor. Ve on, yirmi, otuz yıl geçince de onu öldü sayıyorsunuz.
İşte Şepitçi tüm bu soruların cevapları ve daha fazlasını kitabında anlatıyor. Anlatmakla da kalmıyor, sanki “Asker Ağa” dedesinin ağzından Hudeyde–Cizan–Sana-Taiz şehirleri, Mefhak–Cahiliyye-Huş kaleleri, Şuûb–Hıraz-Mafke dağları, Yazil Köprüsü, Timsah Gölü, Süveyş Kanlı’na götürüyor.
Ve bu kitabı bitirdiğinizde "Yemen hakkında ben hiç bir şey bilmiyormuşum" diyor, eğer hâlâ takatiniz kaldıysa da şu Yemen türküsünü mırıldanarak derin düşüncelere dalıyorsunuz.
24.10.2018

Kitabın tanıtımında, sanki Şehzade Korkud hür insanların evlerinin basılıp, erkeklerin köle, kadınların cariye olarak satılması, satılmakla da kalmayıp bir de onlarla cinsel ilişkide bulunulmasını doğru bulmuyor, eleştiride bulunuyor gibi bir hava estirilmiş.
Bu kesinlikle doğru değil.
Şehzade Korkud kitabında insanların alınıp satılmasına, çocuk yaşındaki kızların parayla alınıp, şayet paran var ve alabiliyorsan onlardan yüzlercesiyle cinsel ilişkiye girilmesine karşı değil, sadece cariyelerin paylaşımda bazı usul hataları yapıldığı için, bu cariyelerle cinsel ilişkinin, dinen sakıncalarından bahsediyor.