E-Dergi

Tarihin birtakım kara izlerini büyük bir mizah ve ironiyle anlatan mükemmel bir kitap!

Hayatımda okudugum en iyi ve en dokunaklı küçük adam hikayesiydi!

Bir arkadaşımın önerisi üzerine aldığım ve tek solukta okuyup bitirdiğim muazzam eser. Atsız öyle usta ki anlatışı ile kitaptaki karakterlere aşık ediyor.

Hazel ve ben. Aynıyız, her şeyiyle. Ya da "aynı" değil, benzer. Onun ölümcül bir hastalığı var, benim ölüme kadar benimle olan bir hastalığım var. O gerçekçi, ben de öyle. Ama bir o kadar da hayalperest, roman dışında karakterlerin yaşadığına inanıyor; ben de oyuncak bir ayıcığın yaşadığına inanıyorum. O kaybetmekten ve zarar vermekten korkuyor, ben de öyle. Sevdiğimiz biri var ikimizin de, önce arkadaş olarak görmek istiyoruz. İkimiz de ayrılıyoruz ve hala çok seviyor ama yanında olamıyor, bunu söyleyemiyoruz. Tek bir farkımız var Augustus Waters onu hala seviyor. Benim "Görkemli Izdırap"ım da artık bu kitap. Hazel da kendimi buldum. Kitap bitince öptüm ve yerine koydum. Teşekkürler John Green. Kesinlikle okumalısınız.

Ardında Bıraktığın Kadın için bir giriş niteliğinde fakat olmasaydı da olurdu. Çok fazla etkilenmedim. Çok kısa bir hikayeydi bu yüzden zaten etkilenecek fırsat ve süreyi bulamadım.