E-Dergi

Yazar ile Kuş Evinin Efendisi kitabıyla tanışmıştım o kitabını da oldukça beğenmiştim. Yazarın bu kitabı hakkında kimsenin yorum yazmadığını gördüm ve bu vazifeyi kendim üstlenmek istedim. Şunu söylemeliyimki kitap edebi olmasına edebi ancak bende şu izlenimi oluşturdu; Sanki yazar yazmış olduğu edebi metinleri ortak bir noktada buluşturmak için bir harmanlama yapmak istemiş ancak malesefki çuvallamış. Okuyucuyla iddialı gibi konuşup isterseniz burdan sonra bırakın, anlamayacaksanız şimdiden vazgeçin gibi metodlar kullanarak, okuyucuyu dışlamayı bile düşünmüş. Yazarı bu konuda uyarıyor EDEBİ BİR METİN DAHA İNCE BİR üslupla yazılmalıdır diye açık eleştiride bulunuyorum. Romanda son noktaya kadar EDEBİYAT PARÇALAMA dediğimiz yöntemle, kitabın sonuna kadar OKUYUCU AYAKTA TUTULMAYA çalışılmış. Ancak ha bitti bitecek denildiği kitabın sonunda da net bir çizgi olmadığını anlamış bulunmaktayım. Kitabın yarım bırakılmış kelimeler yığınından ibaret olduğunu üzüntüyle söylemek isterim. Eğer psikolojinizi aşağıya çekmek istiyorsanız okuyun. Böyle bir kitap okuyunca kalemi elime alıp deneme yazmak ve yazı böyle olur demek istiyorum. İnşallah muvaffak olurum ve burda bu yorumlara maruz kalmam. Teşekkürler.

İskender Pala üstadın Babilde Ölüm İstanbul da Aşk kitabındaki gibi kitap üzerine yazılmış bir romandı. Konusu, kurgusu, edebi açıdan oldukça iyiydi. Sade dile indirgenmiş ucuz kitaplar okumaktansa, sözcükleri edebi şekilde kullanabilen bu tür güzel eserleri okumanızı yeğlerim. Yazarı tebrik ediyorum ve devam kitabını da beklediğimi ilave ediyorum.

Arkadaşın dediği gibi sonu daha iyi olabilirdi. Ben bu kitabı Dan Brown un Da Vinci Şifresi ile Hristiyan dünyasındaki tepkisini azaltmak için yazdığını düşünüyorum. Kitapta çok fazla Masonluk, Hristiyanlık ve Amerika övgüsü vardı. Masonluğu bir insana sevdirmek istiyorsanız bu kitabı okutabilirsiniz diyor resmen. Kitabın başlarındaki kurgular güzeldi sona yaklaşınca düğümler çözüleceği yerde hiç alakasız gelişmeler oldu. Yani kitabın sonunu sadece okumak yeterliydi diyebilirim. Sonuyla başını bir bütün olarak düşünemezsiniz.

Tuna Kiremitçiyle ilk kez bu kitapla karşılaşıyorum. Bende yazımını olumlu kılacak bir etki bırakmadı. Roman kısa ve anlamsız bence kurgu gerçekten iyi değildi ve kesinlikle okunmasını tavsiye etmiyorum. Kitapta bir amaçda göremedim açıkçası çünkü çoğu olaylarda anlamsız ve boş kalmış sanki bir devamı olacak kitap gibi bitirmiş.

Bu güzel eser; sağlam bir edebi güçle beslenmiş şiirsel bir dile hakim, kelimeler o kadar güçlü ve sivri ki kendinizi farklı iklimlerin içinde hissediyorsunuz. Ayrıca kitabın iki yönü mevcut birinci yön bestseller tarzı bir konu ele alması diğer yönü ise sanki bir edebi eser okuyormuşsunuz havası vermesi. Normalde bestsellerde sürekli olaylar olur, biri ordan oraya gider birisini takip eder, yakalar, öldürür gibisinden... Ama bu eserde ise bu bayağılık yoktur görüşümce. Kaliteli ve herkese tavsiye edebileceğim bir kitap, Çevirmende önemli tabi çevirisinden dolayı ona da tşkler. İyi okumalar