E-Dergi

Operasyonlar hakkında çok detaylı bilgiler verirken savaş ortamına o kadar değinmiyor. Erickson'un savaş meydanında gördüğü 2-3 anısı dışında pek fazla bir şey yok.

Daha çok dönemi ve dönem içinde Atatürk'ü anlatan bir kitap. Yani detaylı bir biyografi beklemeyin.

Amaçsızca bir köşeye sinip sabretmenizi telkin eden din bazlı sözde kişisel gelişim kitapları yerine, bu şekilde eyleme geçmenizi tavsiye eden kitaplara ağırlık vererek hayatınızı daha olumlu yönde şekillendirebilirsiniz.

İlber Ortay'nın kitaplarını alıp almama konusunda açıkçası kararsızdım. Çünkü bazı konularda ortada yorum yapması beni ikilemde bıraktı. Kendisini okudukça ön yargılarımda haklı olduğumu anladım. Okumakla bir şey kaybetmedim elbette aksine bulunduğumuz coğrafyanın tarihine faşist milliyetçilikle yaklaşmadan sahip çıkmamız gerektiğini öğrendim. Lâkin eleştiriye açık yönleri var. Birincisi, sosyal medya ve basının abarttığı kadar bilgili birisi değil. İkincisi, genelde Sinan Meydan'ın kitaplarına "yazar kendini tekrar ediyor" şeklinde ilginç eleştiriler gelir fakat kendini tekrar konusunda İlber Ortaylı'yı Türkiye'de geçebilecek herhangi bir tarihçi tanımıyorum ben. Üçüncüsü, Vahdettin'in yurtdışında sefil bir hayat yaşadığını, Türkiye ve M. Kemal konusunda ise olumsuz hareket etmediğini dile getiriyor, üstelik sadece bir kişinin anısıyla! Fakat eldeki belgeler İlber Ortaylı'yı haksız çıkarıyor. Dördüncüsü, varlık vergisine kafayı takmış.

Kitap hakkındaki görüşlerde korkusuzca ve cesurca gibi kelimeler bulunması biraz tuhaf. Yazar herhangi bir inancı eleştirmemiş zaten. Hatta övdüğü kısımlar bile var. Okunmaya değer ve gayet bilgilendirici bir kitap.