E-Dergi

Elbette savaş! Savaşa götüren sebepler, savaş süreci ve sonrası. Bu savaşı anlatan bir kitap değil yine de. Ancak savaşa götüren süreçte etken isimleri ve savaşa götüren nedenleri de ihtiva eden bir eser. Keşke ülkemiz insanları kafalarını kuma gömüp faşizm denen dehlizin derinlerinde kaybolmak yerine bu ve bunun gibi eserleri okuyarak birazcık insan kalabilse!

Yayımlandığı dönemde sosyal medyada sıkça tavsiye edilen bir eserdi. Büyük bir merakla okudum. Suriye'ye dair okuduğum ilk eser. O iştahlı tavsiyelere benim tavsiyem de eklendi.
İlginçtir ülkemizin en uzun sınırına sahip ülkeye dair bilgilerimiz çok kısıtlı. Savaş olmasa Suriye isimli ülkeye dair ne biliyorduk mesela. Orası nasıl bir yerdi: insanı, doğası, tarihi, siyasî geçmişi...
Bu eseri okuduğunuzda bunun nedenlerini de öğreniyorsunuz.
İlk olarak Savaştan Önce Suriye'de geziyorsunuz. Yazar Suriye'nin kadim kentlerini okura çok latif bir dille sunuyor. Âdeta şehirlerin sokaklarında geziyor, kapalı çarşılarındaki sesleri işitiyor ve yüksek bir tepeden, bu bazen bir dağ bazen de bir kale, şehirleri seyrediyorsunuz.
Farklı tarihlerdeki ziyaretleriyle Suriye'nin kısa süredeki dönüşümünü de okura sunuyor yazar.

Tavsiye üzerine okuduğum bir eser. Bazı arkadaşların da söylediği gibi başlangıçta sıkıcı gelebilir. Ancak biraz sabırlı olmakta fayda var. Sonrasında iyi bir hikaye sizi bekliyor. Benim gibi önyargılı olarak okumaya başlamış biri bunu söylüyor.
Performans sanatçı bir çift ve onun çocuklarını ele alan başarılı bir eser. Eserin en başarılı yönü de insan psikolojisini ortaya sermesi. Sadece bunun için okunur mu pek âlâ okunabilir. Ayrıca eserin kurgusu da oldukça başarılı.

Tavsiye üzerine okuduğum eser. Bizler Haçlı Seferlerini Türk gözünden okuduk. Bu eserde Arapların gözünden okuyoruz. Esasen bazı noktalarda anlatılarımız ortak. Bu da çok normal. Ama Arapların savaştaki rolüne elbette bu kadar değinilmiyordu. Bizim için bu açıdan önemli. Öte yandan Batı bu savaşları Doğunun gözünden okuma fırsatı buluyor.
Son husus ise yazarın oryantalist mi gerçekçi mi olduğu, bu da tartışmaya açık bir mesele.

Suriye iç savaşında mikrofon karşı tarafta. Türkiye'de insanlar meseleye sadece insan kimliğiyle bakabilirse burada mülteci sıfatındaki insanları daha iyi anlayabilecektir. Ki bu insanlar görece felaha ermiş kimseler.