E-Dergi

Sadettin Ökten ve Kemal Sayar kalemini beğendiğim iki değerli yazar. Kitaptaki çoğu sohbeti gönül sadası programında sesli olarak dinlemiştim. Tabii yazılı bir şekilde okumak da çok güzeldi. Sanki o sohbete siz de dahilmişsiniz gibi. Birçok farklı yazardan alıntılar vardı. Bir sürü altı çizilesi cümleler. Not alarak okudum. Her zaman ümitvar olmamız gerektiği, insanın modernite ve kapitalizm ile olan sorunları ve bunların hayatımıza olan etkileri çok iyi anlatılmıştı. Yakın zamanda ikinci kitabı da okuyacağım inşaAllah.

"Hayatın bazı mevsimlerinde güneş açacak, bazı mevsimlerinde kasırga, boran olacak ama ümidimizi kaybetmeyeceğiz. Bizi geleceğe bağlayan ve bu dünyada mesuliyet sahibi insanlar olarak iyi şeyler yapmaya sevkeden duygu, ümittir."

(alıntı)
.
.

En son Mustafa Kutlu'nun Menekşeli Mektup kitabını okumuştum. Haziran' dı sanırım. Ve yeniden bir kitabını okumak çok iyi geldi. Kutlu kitaplarının en sevdiğim yanı hikâyeleri ve aralarda bazı iki satırlık cümleler insanı çok etkiliyor. Birden kitabı okurken sizi başka yerlere götürüyor. Onları alıntılar defterime yazar ara ara okurum hep. Dingin bir yanı var.

Gurur ve Önyargı Jane Austen ile tanışma kitabım. Çok okunan bir kitap olduğunu düşünürsek çoğu kişi konusunu iyi biliyordur. Genel olarak konular ; Mr and Mrs Bennet ve evlilik aşamasında olan beş kızının çevresinde anlatılıyor. Kitabı okurken dönemi tanıma imkânı da buluyoruz. Güzel akıcı bir konusu var. Yalnız çeviriyi pek beğendiğimi söyleyemem. Kitap seçimlerim de buna özellikle dikkat ediyorum. Bilhassa klasikler de.

Samiha Ayverdi'nin İlk okuduğum kitabı; Yusufcuk. En başta söylemeliyim ki Türkçesine hayran kaldım. Eski Türkçe kelimelere aşina olmayanlar için hemen altında bir lügat da dipnot olarak eklenmiş. Bölüm bölüm yazılardan oluşan bir eser. Bazı yazıları okurken tekrar tekrar okumak gerekiyor. Sade ama okuması kolay bir eser değil. Ama kütüphanenizde olması gereken bir eser.

Türk modernleşmesinin ironik olarak anlatımı. Karakterlerin kurgusuda çok iyi anlatılmış. Her ne kadar olayları Hayri İrdal'dan dinlesekte romanın yazılma amacı Halit Ayarcı. Bunu romanın içerisinde görebiliyoruz. Hayri İrdal küçüklüğünden tanıdığı Muvakkit Nuri Efendi ile daha sonra tanıştığı Halit Ayarcı arasında kalmış yani yeni ile eskinin kesişme noktasındaki biri. Karısı Pakize'nin sinema merakı, ispritizma cemiyeti ve enstitü hepsi medeniyet değişiminde ki boş uğraşları anlatır. Saat evlerinin yapımında gördüğümüz halkın yeniyi kabul etmeyişi yeninin cemiyetler için olduğu fikri onların için emniyetin önemli olduğu anlatılır. Bu ikilemde kalan insanları bu zaman yani eski ve yeni karmaşasından kurtarmak isteyen SAE kendisi bir sorun olur ve en nihayetinde yıkılır. Tekrar tekrar okunması gereken bir kitap. Tabii hakkında yazılmış makalelerde okunmalı.