E-Dergi

Yazarın okuduğum ilk romanını olan bu kitabı ben nedense pek beğenemedim. Kitabın kurgusu ve konusu bana oldukça sıradan ve yavan geldi. Özellikle sonunu hiç beğenmedim. Tutunamayan bir insanın hayatı daha güzel anlatılabilirdi diye düşünüyorum.

Kitapta delilik üzerinden insanlığın yaşamındaki her bir olaya eleştirisel ve ironik bir bakış açısı getirilmiştir. Yazar kimi zaman deliliği övmüş ve kimi zaman da deliliği yermiştir. Sık sık stoacılık felsefesini ironilerle yermiştir. Antik Yunan ve Roma mitolojisine sık göndermelerle dolu eseri anlamak biraz zor oluyor. Sanırım bunda yayın evinin çevirisinin de etkisi büyük. Ayrıca kitaptan daha fazla yararlanmak için biraz Antik Yunan ve Roma mitolojisine göz atmakta fayda var. Genel olarak kitap deliliğin bir erdem mi yoksa insanlık için bir felaket mi olduğunu sorgulatan bir eser.

Psikolojiye sadece hobi olarak ilgisi olanlara ağır geleceğini düşünüyorum. Ancak profesyonel aşamada bir şeyler öğrenilebilir. Cümleler anlaşılır olsa da bir süre sonra okuyucuyu sıkıyor.

Herkesin isterse özgür olabileceğini anlatan yalın anlatımlı bir kitap. Kitap bir Martı olan Jonathan üzerinden karşımıza çıkan engelleri nasıl yenebileceğimizi ve mücadeleye devam etmemizi salık veren bir konuya sahip. Yalın anlatımından ve kısa bir öykü olmasından dolayı büyük yaştaki okurlardan çok küçük yaştaki okur üzerinde daha büyük bir etki bırakacağını düşünüyorum.

Bir Samoa yerlisinin gözünden modern dünyaya bir kısa bakışın anlatıldığı roman çok akıcı ilerliyor. Dili ağır değil ve cümleler oldukça akıcı. Bir solukta okunabilecek güzel bir eser.