Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

KY-25146 Tarafından Yapılan Yorumlar

09.07.2007

Bilge Kral kendi hayat hikayesiyle örülü bir şekilde Bosna Hersek'in bağımsızlık mücadelesini anlatıyor. Bir milletin kurtuluş mücadelesini en yetkin ağızdan dinlemek için okumanızı tavsiye ederim.
17.10.2003

Güzide okulumuzun seçtiği ihtiyarım dışında okumak zorunda kaldığım bir kitap..
Kitabın arka kapak yazısı ilgimi çekti. Fakat okuması zevkli değil.. Yazarın kullandığı dili anlamlandırmaya çalışırken aktarmaya çalıştığı düşüncelerden kopuş yaşadım.
Kitapta "öncel" "imge" "dilselleştirebilmek" "düşüncemsi" "betimsel" "küçüksemek" gibi ucube kelimeler sık sık kullanılmış. Yazar kelime uydurma kaygısında.. felsefi düşünce adına "daha nasıl anlaşılır olmaktan uzak olurum" gibi bir gaye ile yazmış besbelli..
02.10.2003

Romanın merkezindeki kadının mahremini (geçmiş yaşantılar, bilinçaltı, özel hayatı, düşünceleri vs.)zaman ve mekanlar arası gidip gelmelerle kurgulanan öykülerle sentezleyerek oluşturulmuş bir psikolojik roman.. elif şafak, romanında geçen olaylar ve kavramlarla "mahrem"in yaptığı çağrışımlara hayat vermiş denebilir. Kitap ancak kavramsal bir çerçeveden bakıldığında okunulası hale geliyor.
16.09.2003

Yazar romanı bir sorgulama üzerine kurmuş. Ünlü bir doktor olan Breuer ile Nietzsche’nin hayatlarını belirli noktalarda kesiştirerek canlı dialoglar halinde bir beyin fırtınasını aktarmış. Böyle bir çalışmayı okumak insana gerçekten zevk veriyor. Okunası bir kitap..
Şunu da eklemem gerekiyor. Bu roman, Nietzsche’nin fikirlerinin -bazılarına vehimleri dense yeridir- pratikte pek de geçerli olmadığını göstermiş. “tanrıyı öldüren”, elinde sandığı mutlak gücü koruma adına zavallı konumuna düşen bir insanın ümitsizlik girdabında çırpınışlarını aksettirmiş. Bir dialogda Nietzche şöyle diyor: “Derin bir adamın dosta ihtiyacı vardır Dostu yoksa bile hiç olmazsa tanrıları vardır. Ama benim ne dostum ne de tanrılarım var.”

03.09.2003

Refakatçi kendi iç bunalımlarından, "şehri"nden biraz olsun sıyrılmak isterken refakat ettiği problemli çocuğun bunalımlarıyla daha da bunalımlı bir ruh haline giriyor. Çocuğu terk edip etmeme noktasında kendi içinde çelişkilere düşüyor ve refakatçi olaylara son noktayı marjinal bir şekilde koyuyor.