E-Dergi

Kitap olarak basılmadan önce Cumhuriyet gazetesinde Semih Poroy'un başarılı çizimleri eşliğinde dizi yazı olarak çıkmıştı. o zaman ilgiyle okumuştum. Türk-Arap ve Türk İslam anlayışlarındaki ortak ve ayrı yönleri, aradaki çelişkiler. İslamiyet ile birlikte giden, değişen anlayışlar göz önüne serilmiş. Alışılmış tarih tezinin dışında bir yaklaşım ortaya konmuş.

Hallac-ı Mansur İslam tasavvufunun kurucuları arasında gösterilir. Tasavvuf için ise İslamın özellikle Anap yorumlu ortodoks islamın katı sınıfçı yönünü yumuşatarak dini akıl ve sevgi ile yorumlamayıön görür. Hallac-ı Mansur ne yaşadığı yüzyılda ne de günümüzde yeterince anlaşılabilmiştir. Yaşamından sonra da Hallac-ı Mansur adı islam dünyasında tabu gibi algılanmış üzerinde çalışmaya hatta adı bile anılmaya cesaret edilmemiş. Türk Dili ve edebiyatı bölümlerinde bile Hallac-ı Mansur'un adı kısaca geçiyor gelen öğretim üyesi bu alanda ilgili ise bilgi veriyordu.

Dünya ve Rus edebiyatının baş yapıtlarından biridir. Puşkin bu eserini destansı (epik) bir anlatımla manzum olarak yazmıştır. Daha önceki çevirileri ise düz yazı biçiminde idi. Kanşubiy Miziev ile Ahmet Nejdet eserin aslına bağlı kalarak yine manzum biçimde ve o destansı anlatımı koruyarak çok başarılı bir çeviri yapmışlar. Kanşubiy Miziev ana dili rusça ileri seviyede türkçe biliyor. Ahmet Nejdet ana dili Türkçe ileri seviyede Rusça biliyor.

SOL'da yaşanan fraksiyonlara ayrılma, daha ilerisi bölünme iç çekişmeler ile bunların temelinde yatan asıl felsefe daha iyi anlaşılması için kesinlikle okunması gerekiyor. Sol felsefe ne evrensel olcağız diye kendi değer ve geleneklerine tamamıyla sırtını dönmektir ne de azınlıkz hakları bahanesiyle ırkçı olmaktır

İstibdat(sıkı yönetim), meşrutiyet ve işgal ediliş dönemi istanbulu gerçekçi bir bakış açısı ile anlatılmış. Her dönem içinde dönek kişiliksiz insanların iktidara göre saf değiştirmelerini, dönemin konaklarının bir ev olmanın ötesinde karargah gibi çalışmaları, aralarındaki tartışmalar küfürlere varana kadar olduğu gibi aktarılmış. bugünün Türkiyesi ile halen etkinliğini sürdüren bir çok siyasi akım daha iyi anlaşıması için bu kitap okunmalıdır.