E-Dergi

Burda gözden kaçırılan bir nokta var, bu kitap ve bu tarz satış kitapları işi sadece ve sadece satış olan kişilere hitap etmiyor. Bu her alanda çalışan ve işi ne olursa olsun her sektörde ki insanlara hitap eden bir kitap. İnsanlar şunu genelde unutmaktalar hayatımızın her anı satış kurallarının geçerli olduğu bir yaşam aslında. Bu kitapta ister satış yapan kişiler olsun ister kendi şirketini işleten kişiler olsun herkesin bol bol uygulayabileceği konu var. Herkese bu kitabı kesinlikler tavsiye ediyorum.

Oncelikle sunu belrtmek isterim ki burada bazı şahısların yazarın teoloji din tarihi vs gibi konularda bilgisine yönelik sorgulayıcı ve yargılayıcı atıflarda bulunmuşlardır. Once okunan kitap yazarı hakkında daha ayrıntılı bilgi edinilmesini ve tarih konusunda da biraz daha fazla kitap karıştırılmasını ondan sonra yazılan eserler hakkında ciddi eleştirel yorumlarda bulunulmasını görmek daha sağlıklı olur. Hem yazar hemde okur acısından.

İlgimi çeken bir şey yorumlarda, bir yazarı bir kitabı ile değerlendiremez arkadaşlar o zman bütün yazarları silip geçeriz. Kitapta ince nokta şu töre cinayteleri değil, doğudaki insan başlık parası ile kadına bir mal gibi sahiplenmeyi kabul ediyor halbuki romanın kahramanları modern bir sahiplenmeyi yaşıyolar akılları ile birbirlerine hükmetme ve üstün gelme çabalarındalar, ilginç olan bir diğer yanı ise sevdikleri için kaçan kadınlar doğuda tore cinayetine kurban gidiyolar batıda ise zaten ölü yaşıyorlar.Kitabın sonu da zaten bunu ifade ediyor bence.

Dijital Kale biraz kısır bir alanda geçen bir macera kitabı önceki kitapları göz önüne alındığında çok daha geniş ve kapsamlı ve renkli maceralara sahne olan kitaplardı. Bu kitap bence yazarın en sönük kitaplarından biri. Tabe bunu söylerken kitabı da bitirmem iki gün sürmedi yane onu belirtmem gerekiyor. Yine de günümüz teknolojisinin ve internetin ne kadar faydalı olabilirken istenirse ne kadar da tehlikeli olabileceğini ve bilgi akışının artık silahlı savaşlardan daha ön plana çıktığını bize gösteriyor. Ve durup acaba bu bilgi çağında biz neresindeyiz acaba diye de insan ister istemez düşünüyor. Ben olumlu bi cevap veremedim düşününce sizi bilmem.

Şahsen ben bu kitabı Da Vinci şifresinden daha çok beğendim. Özellikle Roma ve Vatikan'ın kitapta yoğun olarak geçmesi daha da güzel bi tat veriyor kitaba. Bence Dan Brown bir sonraki kitabını İstanbul'la ilgili yazmalı düşününce tarih ve kültür açısından Roma dan geri kalır hiç bir yanımız yok ve medeniyetler beşiği bir şehir böyle bir kitabın vereceği tadı düşünemiyorum bile.