Aşk-ı Memnu, tarihsel açıdan değil ama edebi açıdan ilk Türk romanıdır. İlk baskısı 1900 yılında yapılmış, aradan yüz on yılı aşkın bir süre geçtiği halde bugün de zevkle okunmakta. Zamanın yıkıcı gücüne dayanmayı başarabilmiş birkaç Türk romanından biri.
Halit Ziya Uşaklıgil 19. yüzyılın sonlarında yaşayan, tarihimizde Tanzimat’la beraber ortaya çıkan zengin ve aylak bir toplum kesiminin yaşam biçimini anlatır. Romanda varlıklı, geleneksel Türk ailesinin Batılı yaşama özentisi ve taklidinin etkisi altında çözülüp altüst oluşunu, yozlaşmasını; yine bu sınıfın eğlendiği konakları, yalıları, Boğaziçi, Büyükada, Göksu, Concordia vb. yerleri; birey olarak bütün somutluklarıyla bu toplum katının insanlarını, bu insanların iç dünyalarını, sorunlarını, dünyaya ve insanlara bakışlarını, bu insanlar arasındaki ilişkilerini görürüz.
Romanın ana karakteri yirmi iki yaşındaki genç ve güzel Bihter, yoksulluktan bunaldığından, iyi yaşam özlemlerini elde etmek için ellilik Adnan Bey’le evlenmesi; sonra karşısına kendi yaşlarında Adnan Bey’in yeğeni uçarı, çapkın Behlül çıkınca gönlünü kaptırıp yasak aşk yaşaması, bu aşkın girdabında bunalıma girip intihar etmesi… Yazar ruh çözümlemelerine epey yer vermiş. Romandaki hiçbir hareket gelişigüzel değil, her hareket belli bir amaca hizmet ediyor. Bu amaç da karakterlerin gelişmesi, iyice belirmesi ve sonunda unutulmayacak roman kişileri haline gelmesidir.
21. yüzyıl, hâlâ insanları aşk ve evlilik ilişkilerinde engelleyen maddi sorunları, toplumsal ahlaki değer ve yargıları, dinsel dogma ve tabuları ortadan kaldırabilecek mi? Geçmiş yüzyıllarda bunu başaramayan insanlık bunu aşamadığı ölçüde yaşayacaktır Aşk-ı Memnu.