Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

siyah kalem Tarafından Yapılan Yorumlar

06.07.2008

80’lerde Aydınlar Ocağı’nın öncülük ettiği “Türk-İslam sentezi” düşüncesinin savunduğu tarih tezini ortaya koyan kitaptır. Kitap İslamiyet öncesinde Türklerin kültürel hayatı ve devlet teşkilatı hakkında bilgiler verdikten sonra İslam’a geçişle birlikte siyasal ve toplumsal hayatta Türk-İslam sentezi yönünde yaşanan dönüşümü anlatıyor. Osmanlı dönemine değinilmemiş, İslamiyete geçiş dönemi ve özellikle Selçukluya ağırlıkla yer verilmiş.
05.03.2008

Gülalp, İslamcılığın yükselişini küreselleşme ve postmodernite bağlamında ele alıyor. Siyasal İslam küreselleşme ile uyum sağlamayı ve modernizmin girdiği krizi kendi lehine kullanmayı başarmıştır. İslamcılık küreselleşme ortamında serpilip büyüme fırsatı bulmuş ve bu ortamda avantajlı bir konum edinmenin aracı olmuştur. İslamcılık ekonomik boyutlarının yanı sıra postmodernizm ile ortaya çıkan kimlik krizinde sunduğu kimlik tanımıyla da geniş kitlelerin desteğini sağlamıştır.
22.02.2008

Türk inkılabı öncesi fikir akımları, bunların geçirdikleri evrim. Türk inkılabının iki dayanağı: milliyetçilik ve medeniyetçilik. Medeniyetçilik ya da batılılaşma ekseninde doğu ile batının kapsamlı birer analizi ve karşılaştırması. Batılılaşmanın gerekçelendirilmesi. Kitabın içeriği bunlar. Önemli bir ayrıntı da kitabın önsözünde yazarın, dönemin resmi ideolojisi nedeniyle düşünce hürriyetinden bazı kısıntılara katlanmak zorunda olduğunu fakat bu tahditlerin kitabın ana düşüncesini zedelemediğini itiraf etmesidir.
18.09.2007

Kitap, uluslararası ilişkiler disiplininde yapılan kuramsal tartışmaları ve bu tartışmaların disiplinin gelişimine katkılarını irdeliyor. Uluslararası ilişkileri kuramsal açıdan ele alan ender eserlerden biri ve Türkçe kaynakların çok yetersiz olduğu bu alanda önemli bir boşluğu dolduruyor. Oldukça geniş kapsamlı, doyurucu bir çalışma. Uluslararası ilişkiler ile ilgilenen herkesin kitaplığında yer almalı.
05.09.2007

Ziya Gökalp, Türkiye'de ulusal devletin kurulması sürecine rehberlik etmiştir. Öyle ki Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi ideologu olarak da görülmüştür. Kitabın temel kaygısı Osmanlı mirasının reddi (özellikle son yüzyılı) ve ulusal bir devletin oluşturulmasıdır. Bu ulusal devletin hedefi de çağdaşlaşmak ve Batı medeniyetinde yerini almaktır. Türk sosyolojisinin kurucularından olan Ziya Gökalp'in sosyolojik değerlendirmeleri de ilgi çekicidir.