E-Dergi

Okuduğum ilk 5 kitap arasında karakter ölümleri ile en çok üzüldüğüm eseri bu oldu. Osman beyin parladığı dönemleri anlatıyor. Bu esnada Kayı aşiretinin devletleşme aşamaları ve Orhan beyin gelişimi yer alıyor. Kumral Dede'nin bulunduğu her diyalog ders verici nitelikte.

Şiirde kendine has, sağlam bir yapısı olan Dilaver Cebeci'nin hikaye konusunda da bu kadar kuvvetli bir kaleme sahip olduğunu bu kitapta öğrendim. Çok naif bir dili var. Bir çırpıda okuyup bitirmek yerine ara sıra açıp 1-2 hikaye okumak ve okunan hikaye üzerinde düşünmek bu kitap için uygun bir okuma şekli.

En az ilk kitabı kadar etkileyici bir roman. Gök Türk devletini anlatan bu eserde Bumin Kağan, Issık Kağan ve Mukan Kağan dönemine tanıklık edeceksiniz. İçerisinde dönemin yaşayış şekline müstesna bazı anlar göreceksiniz ki bu açıdan eserin bilgilendirici bir yönü de mevcut.

Çeviri kalitesi mükemmel. Orijinal dili ile okusam bu kadar etkileyici olabilirdi. Çok rahat rastlanabilecek bir hikaye gibi görünmesine rağmen çok derin bir sembolizm barındırıyor ve kitap sonunda hikaye bittikten sonra Aytmatov'un zamanında bu kitap hakkında yapılan eleştiriler üzerine yazdığı bir yazı mevcut. Kırgız insanı hakkında yer yer kısa bilgilere de rastlanan bu eser oldukça akıcı, okurken hiç sıkılmadım.

Dresden nüshası ile olan yakınlığından ötürü alıp okudum. Yunus Zeyrek o kadar güzel müdahale etmiş ki, günümüz Türkçesi ile okumamıza rağmen sanki aslından okuyormuş gibi bir hale giriyorsunuz.