E-Dergi

608 sayfalık bir kitabı buralarda anlatabilmenin mümkünatı yok!
Kitabın ilk 250 sayfası beni oldukça yordu hatta elimden fırlatım atmak istedim diyebilirim, haddim olmadığını bilerek.
Bana göre lüzumundan fazla detayların, özellikle de romanın ilk çeyreğinde yer yer boğduğunu söyleyebilirim.
Bu kadar detaya gerek var mıydı bilmiyorum. Sayfalar 300’e dayandığında ise kitap zirveye ulaşmıştı…
Hele ki 7 uyurların 309 yıl sonra uyandığı andan itibaren ki hikaye bambaşkaydı.

Gerek Hristiyanlıkta gerekse İslam’da değeri olan bir yaşanmışlık… Protestanlığın yükselişiyle Hristiyanlıkta itibarının sarsıldığı söylense de Kur’an’ı Kerim’de Kehf Sûresi’nde ana hatları verilen bu kıssa değerini halen korumakta.

86 sayfalık bu kitapta devamlı aynı şeyler anlatılıp duruyor. Örneğin: peygamber Enok’un İslamda İdris peygamber olarak geçtiğini, ilk defa yazıyı kullanan ve insanlara öğretenin onun olduğunu, astronomi ve matematik gibi bilim dallarına da öncü olan işk kişi olduğunu rivayet edildiğini sıkça tekrar. Şu an 40. sayfadayım ve 15 keredir aynı şeyleri okuyup duruyorum. Kitabın amacı ne gerçekten çözemedim.

Sen beni tanımadın ama ben seni tanıdım..bir gün inandığımız o alemde sana sıkı sıkı sarılacağım. Ayşe Şasa: memleket bıraktığın gibi pek karışık, sen kendi ülkende kal!
‘Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır?’ Bize onları şakı.

Şimdi ‘kuranın kalbine yolculuk’ kitap yorumundan geliyorum:) Bu kitabada aynı yorumu ekleyeceğim: Okurken bu ne güzel hitaptır, bu ne özel bir bakış açısıdır demekten kendimi bir an bile alamadım. Yasin Pişgin hoca çok iyi yazıyor..Her iki kitabını da çok büyük keyifle okudum..Harika✨ Diğer kitaplarınıda okuyacağım sırayla..

Okurken bu ne güzel hitaptır, bu ne özel bir bakış açısıdır demekten kendimi bir an bile alamadım. Muazzam…