E-Dergi

Anna karenina 2 seri halinde yazılmışbir eserdir. Anna karenina ve çevresindeki insanlar hakkında yazılmış başlarda ağır hatta yer yer kişiler arasında felsefi görüşlerin tartışıldığı bir kitap. 2.serisi daha akıcı . 1. seriyi okumadan 2.ciyi okumayın yoksa hiç birşey anlamazsınız. Roman kısacası Annanın güzelliği karşısında etkilenen vronski ile olan ilişkisi, ihtirasları, ilk kocasından boşanaması ve kıskançlığından dolayı girdiği bunalımdan dolayı intihar etmesi. Ayrı olarakta levin ve kiti'nin arasındaki aşkı anlatan çoğunlukla Anna-Vronski ve Levin-Kiti arasında gidip gelen ikiye bölünmüş bir kitap diyebilirim. Beğendinizmi derseniz evet bence okunması gereken bir eser.

yaşanmış güzel bir hikayenin acıklı fakat mutlu bir son ile biten eseri. gerçek bir hayat öyküsü olduğu halde sanki biraz abartı ve araları biraz mektupta yazmayan şeylerde sıkıştırmış olduğunu düşünmedim değil. romandaki emine ile asitan adamın nişanlısını tanımak isterim.(çünkü gerçek bir roman)ama yinede etkileyici bir eser. tavsiye edilecek bir kitap.

bu kitapda yaşanılan olayların ders almamız için örneklendirilmiş eserdir. okurken etkilenmemek mümkün bile değil. ama biraz dini tutuculuğu fazla olan yerlerde var. örneğin bazı yazılarda rahatsız oldum benim YÜCE RABBİM'e inancım çok yüksek fakat bir başı açık bayan olarak kapanmanın üzerine üzerine basılması beni rahatsız etti. benimle farklı görüşte olanlar vardır muhakkak.
böyle eserleri okuduğumda müslüman olduğumdan dolayı yine gurur duydum ALLAH'ım sana bin şükürler olsunki beni müslüman yaptın.

kitap o kadar güzel akıcı bir dil ile yazılmışki okurken sanki beynimde canlanmış bir film oluştu. gerçekleri fazlası ile yansıtılmış hayatın içinden alınmış bir roman. son sayfalarında okurken ağlamamak için kendimi zor tuttum.
insanın kişiliğine işlenmiş bilgiler yani kişiliği ile özdeşmiş şeyler her zaman için kalıcıdır. her ne kadar arada sırada romandaki fatma gibi sapmalar olsada gerçek kişiliğine geri dönmüştür. hani derler ya tilkinin dönüp dolaşağı yer kürkçü dükkanıdır.
bu kitap ile iman gücüm daha fazla arttı diyebilirim. okunacak bir kitap yazarın eline düşüncesine sağlık

bu kitabı okurken kitabın önsözünde yazıldığı gibi köşe yazısı, gazete okuyormuş gibi geldi. içinden en çok kendime göre dile dokunan hüzünlendiren "selahattin dedemin adıydı" makalesi idi, kitabı okurken neredeyse hiç gülmedim çünkü yılmaz erdoğanın kişiliği ile özdeşmiş esprileri fazlaca yer verilmemiş. yani bu kitap yerine başka kitap alsaydım daha iyi olurdu diye çok düşündüm.