Toplam yorum: 3.133.926
Bu ayki yorum: 6.171

E-Dergi

seybe_ispirli Tarafından Yapılan Yorumlar

11.10.2024

"Haksızlık unutulmamalı," diyor Leyla.

Savaş olan ülkede ağaçtan, yaprağa; kadından çocuğa kadar herkes mağdurdur ama kadınlar ve çocuklar diğerlerinden daha mağdurdur. Bosna Hersek'teki acıların en gerçek örneği Leyla.

Leyla; on altı yaşında, Bosna Hersek'te yaşayan, her genç kız gibi hayalleri olan sıradan bir insanken Balkanların karışması neticesinde başına gelen talihsiz olay sonucu kendisini toplama kampında bulur. Toplama kampında yapılan psikolojik ve fizyolojik işkenceler insan doğasının kaldırabileceğinden kat kat fazla olduğu için buradan kurtulmayı başaran kadınların birçoğunun da daha sonra intihar ettiği görülmüştür.

Kitap tüm gerçekleri tarafsız ve yalın bir anlatımla gözler önüne seriyor. Çok hızlı okunmasının yanı sıra kendimi zaman zaman Müslüman bir Türk olan Leyla için üzülürken zaman zamansa bir Sırp olan Ratko için ağlarken buldum. Savaş, dönem, soykırım, biyografi kitapları okumayı seven herkesi Leyla'ya davet ediyorum. Not: Kapağına aldanmayın!
02.09.2024

Klasiklerden ve ağır kitaplardan sıkıldığım zamanlar okumak için kampanyadan bu tür kolay okunan, çerezlik kitaplar almıştım.

Kitap bir İngiliz olan Gina'nın hayatında bir şeylerin ters gitmesi üzerine Fransa'ya yerleşmesi ile başlıyor. İsminden her ne kadar bir aşk kitabı gibi görünse de son 30-40 sayfa dışında aşk ile ilgili herhangi bir kurgu göremedim ben. Bunun dışında aile sırları teması iyi işlenmiş ve merak duygusu ön planda tutulmuştu. Her ne kadar ağır ilerleyen bir kitap olsa da Gina'nın maceralarını ve hayata tutunuşunu okumak keyifliydi. Akıcılığı gayet iyi ve sıcacık bir hikâyeydi. Ben beğendim ve bir çırpıda okudum, kampanyada alınabilir.
09.08.2024

Sabahattin Ali ile tanışalı uzun zaman oluyor, okumakta geciktiğim eserlerinden biri oldu. Benim için zirve hâlâ Kuyucaklı Yusuf'un olsa da İçimizdeki Şeytan da bir o kadar toplumsal mesajlar veren, bireyin kendi özbilincine ulaşabilmesi için çanlar çaldıran bir eser. İlk yüz sayfanın durağanlığı kadar son 150 sayfa çok akıcı ve heyecan vericiydi. Başından sonuna kadar hep bir merak ve tahminlerle okuduğum bir kitap oldu.

Yazar tasvir etmek istediği "içimizdeki şeytan" için kurban olarak Ömer'i kullanıyor. Ömer henüz yirmili yaşlarda, hayatının en deli dolu çağlarında hedonist bir tutkuyla bağlandığı içindeki şeytanın kurbanı oluyor. Keşke Ömer kadar biz de yaptığımız bütün kötü işleri içimizdeki şeytana addebilseydik, hayat o zaman bizler için olduğundan çok daha kolay olurdu. Okuduktan sonra kendinizi sorgulayacağınız ve dersler çıkarabileceğiniz bir eser. Mutlaka şans verilmeli.
04.08.2024

Kültürel psikoloji dersimiz için almıştık, fena değil, iş görüyor.
04.08.2024

Daha önce kendime farklı bir yayınevinden almıştım, bu sefer de kardeşim için aldım. Bir Namık Keml klasiği...