Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

Hakan Karakaya Tarafından Yapılan Yorumlar

10.09.2008

Kitap yeni bir iddia getiriyor : Barnabas İncili Hakkaride bulundu... Bu kesinlikle incelenmesi gereken bir durumdur... 25 yılı aşkın bir süredir kamuoyunun haberi yok... Fakat bana kalırsa kitapta bu husus yeterince açıklanamıştır. Yani böyle bir olayın gerçekliği ile birlikte ortaya çıkacak dini ve sosyal değişim anlatılamamıştır. Sanki acele ile yazılmış bir kitap izlenimi veriyor. Aynı konu ile ilgili benzer cümleler çok sık tekrarlanmıştır.. Konu bütünlüğü sağlanamamıştır. Kitabın yazarı kitaba konu olan olaylar zincirini bir örgüte bağlamaya çalışırken yeterince araştırma yapmadığını görüyoruz... Can Dündar'ın 1997 yılında yazdığı Ergenekon kitabından çok fazla alıntı yaptığı ortaya çıkıyor... Sanki yazar daha önceden bu konu ile ilgili yazdığı romanın gizli temasını ya da yazdğını söylediği senaryonun tretmanını kitaplaştırmış gbi görünüyor... Kitapta akılda kalan sadece Hakkari olayı... Gerisi, araştırma eksikliği sebebiyle zayıf ve mesnetsiz komplo teorilerinden öteye gidememiş iddialar... Keşke bu kitap yetersizliklerinden arındıralarak daha farklı yazılabilseydi...
03.01.2008

Kurgulanış itibariyle başarılı bulduğum fakat teknik olarak zayıf bir roman... Kitap hakkında yapılan yorumlardan romanın okuyucuya verdiklerinden ziyade, okuyucuların romana kattıklarının daha fazla olduğunu görüyorum. Demek ki haddinden fazla talebin bulunduğu bu temada, yeterince hatta yok denecek kadar az "roman arzı" söz konusuymuş. Dolayısıyla böyle bir ahvalde yazılan bu roman hak ettiğinden daha fazla takdir topluyor. Dikkatli okuyucuların roman ile ilgili yaptıkları kritiklere hak vermemek elde değil... Gerçekten de mükemmele yakın bir kurgu, yazarın ne yapmak istemesini bilmesine rağmen bunu nasıl yapacağına bir türlü karar verememesi sebebiyle düştüğü anlatım karmaşasında kaybolmuştur. Bundan daha da önemli olmak üzere, yazar, oluşturduğu karakterlere verdiği isimlerle hem zaman hem de kişi bazında romanı realize etmeye çalışmıştır. Karakter isimlerini şifrelemek suretiyle gerçek kişileri anlatmaya gayret göstermiştir. Fakat buradaki problem, romandaki karakterlerde kast edilen gerçek kişilerin romanın temel konusu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler olması... Yani romanın ifade ettiği temel düşüncenin bu zikrettiğim kişilerin dünya görüşü ile örtüşmemesi... Şu halde romanda karakter bazlı yapılan şifrelemeyi her dikkatli okuyucunun bulacağı aşikardır. O zaman yazar, birilerine sempati ile bakmamızı mı istiyor?