E-Dergi

Birbirine derin muhabbetle bağlı iki müstesna insanın, yakın gelecekte fiziki bir ölümle ayrı düşeceklerini bile bile aşkla, edeple, irfani konularda gelecek nesillere ışık tutacak sohbetlere devam etmeleri ne büyük bir şıklık, nezaket. Aman Allah'ım.

Böyle insanların varlıkları, ortaya koydukları eserler her şeye rağmen geleceğe dair ümidimizi kavi kılıyor.

Sohbete konu hususlar ağır olmakta beraber hakikati arayışta ısrarlı, gayretli, tekrar tekrar okumaktan yılmayan savaşçı ruhlu okurlarına peçesini açan İsis tadında.

Müellefe hayran kalmamak elde değil. İrfan dünyasına/literatürüne başucu eseri noktasında denebilecek bir katkı. Mevlam güzel ülkemde böyle Feyzi değerlerin yokluğunu aratmasın.

Yazarın her yeni eserinde kendisine olan hayranlığım artmakta... Muhteşem bir gönül.

Müellifin özellikle bölümlerin/peygamberlerin hayatının son paragraflarına kanaviçelediğiniz o cümleler bir şairin şiiri, bir bestecinin müziği/dinletisi, mimarın estetiği gibi latif dokunuşla dolu.
Belki nice yazarlar irfani temelde kurgulamaya çalıştıkları eserlerinde aynı tarla/toprak/bahçeyi anlatmaya çalışıyorlar ama bu eserdeki gibi yağmur ve arkasından gelen toprak kokusunu başka yerde bulmak çok çok zor. Müellifin tüm eserlerini radarıma aldım...