E-Dergi

Otuz yıl önce okusaymışsınız iyiymiş. bence anlatım gücünü ve konusunu yitirmiş bir kitap.

Anlatımıyla, kurgusuyla çok beğendiğim bir kitap. Kendi içinde dönüp romana bağlanan öyküler güzel seçilmiş, güzel kurgulanmış; bu sayede duygu bütünlüğü sağlanıyor ve giderek güçleniyor.

Traven'de beni şaşırtan şey dönemine göre ortaya koyduğu müthiş iktisadi çözümlemeleri. Romanlarındansa bu kitapta toplanan hikayelerini tercih etmenizi tavsiye ederim. Biraz mistik, biraz toplumcu, biraz gizemli.

1917 Ekim devrimine giden yolda Rusya'daki devrimci güçlerin devrimi hazırlayan çalışmalarını ve kendi içlerindeki düşünce farklılıklarını (fraksiyon çatışmalarını) anlatıyor. Güven-güvensizlik ortamı. Bir yandan da Lenin'in düşünce dünyası, kararlılığı ve devrimciler arasında yorumlanışını görüyoruz. Bolşevik- Menşevik ayrımını da güzel anlatıyor bence. Sayfa sayısı gözünüzü korkutmasın; sıkılmadan, keyifle okuyabilirsiniz.

Tamamen Amerika piyasası için yazılmış, Ermeni lobisine selam duran, başarısız bir edebiyat/anı denemesi. Yazar soykırım(!)'dan kurtulmuş annesini yaşlı bakımevinde ziyaret ediyor ve ziyaretleri esnasında anılarını dinliyor. Hem kendi anlatımı var hem annesinin anlatımı. Şayet bir Türk subayının bebeği kolundan çevirip çevirip yere çarptığına inanacaksanız veya bir turist rehberinin "Ermeniler 1915'te kendi rızalarıyla gittiler" dediğine inanacaksanız okuyabilirsiniz. Fakat 1915'ten 1920'ye kadar Anadolu'da kaçarak yaşayıp ancak bu kadar şey anlatılabiliyorsa bence hiçbir güvenilirliği yoktur bu kitabın.
Satır aralarında kendi çelişkilerini de bulabilirsiniz. Rahibe rüşvet vermelerinden tutun da Ermeni devrimcilere (kimse artık onlar?) katılmak için kaçanlara kadar...