E-Dergi

bir yunanın kaleminden hatırat niteliğindeki bu yapıt yakın tarih hakkında önemli anektotları içerdiği su götürmez bir gerçek ama yinede objektif davrandığını söylememiz çok güç.sadece, kullandığı son cümle bu subjektif tavrını ört pas etmek için kullanılmış...önemli olan düşüncelerimizin karşı taraftan kabul görmesi değilde karşı tarafın bizim hakkımızda ne düşündüğü önemli diyenlerdenseniz yada en azından yakın tarih hakkında yararlı olduğunu düşündüğüm okunması gerekli bir çalışma...

ahmet şerif izgören beyi hep amacını tam manasıyla hisettirerekyazmadığı konusunda tenkit etmiştim ama bu kitap eşi benzeri olmayan bir öğreticiliği barındırarak kişisel gelişim için ilginç hoş ve öğretici... "neden beni kimse anlamıyor" dediğim anda "haa demek ki bundan" dedirten bir kitap işte.anlatılmaz, ancak okunur...

sonuçta kitabın yazarı simyacının alında imzası olan kişi ve okumaya değer diyecek olursanız yanılmazsınız ana düşünce daha çok kaybettikten sonra bazı değerlerin daha iyi anlaşıldğı hissini veriyor ve bunu da belli bir düzeye kadar gayet iyi sağlamış ve bir çok cümleninde altı çizilebilir bakarsınız sevgilinize mesaj olarak yollarsınız bir kaçını;)ama kitabın sonuçlandırlması verilen emeğin boşa çıkaracak nitelikte olduğu için tam bir edebi doyuruculuk söz konusu olmayabilir...

baş yapıtları neye göre değerlebdirirler diye sorduğum olurdu kendime şimdi anlıyorum ki sayfaların arasındaki hayal dünyasının yer çekimine meydan okumasına rağman bu dünyadan kopup gitmemesi ve hayatın her karesini içinde barındırablecek nitelikte olması gerekliymiş.sıradan, farklı,hayalci,gerçekçi,acı,komik...yani tüm zıtlıkların tüm güzelliklerini tattırabilecek bir yapıt....eminim bu kitap kısa bir süre yada çok uzun zaman sonra DÜNYA KLASİKLERİ statüsüne girebilir...teşekkürler murat menteş...