E-Dergi

Buket Uzuner'in bundan önceki tüm romanlarını ve öykü kitaplarını okumuş biri olarak, kitabın özellikle karakter kurgusu bakımından öncekilere kıyasla epey zayıf kaldığını düşünüyorum. Roman konu olarak ilgi çekici ve sağlam bir araştırma sürecinin ürünü. Ama ben Buket Uzuner romanlarında en çok yazarın karakterlere verdiği ruhu beğenirdim, bu bakımdan aradığımı bulamadım diyebilirim.

İnsanı hiçlikten kurtaran şey, dozunu aşınca zehirler. Boşluktan çekip alan, bambaşka bir boşluğa sürükler. Yalnızlığa çare olduğunu sandığımız her şeyin tutsağı oluruz ki sonu daha derin bir yalnızlıktır.
Bir kitabı bitirip kapağını kapattığımda uzun uzun düşünürüm. Bazen de yazarına içtenlikle minnet duyarım. Zweig'in okuduğum ilk kitabı Satranç. Minnetle kapattım kitabı; insanı içine alan sade ama etkili betimlemeri için, insan bilincinin sınırsızlığını hatırlattığı için...

Bir solukta, bir kadının bir erkeğe duyduğu tutku dolu aşka şahit oldum. Belki de bir çocuğun tutkuyla bağlandığı bir düşün, saplantılı bir hedefe dönüşmesini seyrettim. Bağlılık duygusu öylesine güçlü ki, korktum. Kadınların bağlılık duygularının gücünden hep kormuşumdur. Allah beni böylesine çaresiz bir bağlılık hissinden korusun. Amin.

Dil oyunlarıyla çok eğlenceli ve akıcı, hikayesiyle enteresan ve sürükleyici, kahramanlarıyla içinize dokunacak, hayal gücünüzü canlandıracak bir kitap. Murat Menteş'in okuduğum ilk romanı. Yazarın üslubunu çok sevdim. 
Her sayfasından alıntılar yapmak istediğim bir kitap diyebilirim.

İlk kez kitap okur gibi hissettiren benzersiz bir düş yolculuğu...
Ne yazık ki ben de İhsan Oktay Anar'ı keşfetmekte geç kalanlardanım.