Toplam yorum: 3.085.015
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

Berrin Haberveren Tarafından Yapılan Yorumlar

17.03.2017

Yazarın ilk romanı Kafes; insanı tuhaf bir korkuya sürüklüyor, gerdikçe geriyordu. Gölün Altındaki Ev ise Kafes kadar etkili olmasa da ürküten, garip bir etki bırakan bir roman. Malerman okurları görünmeyen, bilinmeyen ile korkutmayı çok iyi başarıyor. James ve Amelia suyun altındaki o evde dolaşırken kendinizi onların yanında hissedebiliyorsunuz. Her an karanlığın bir köşesinden çıkıp onlara neyin zarar vereceğini merak ediyor, "Acaba başlarına ne gelecek" diyorsunuz. Okuduğum yorumların çoğunda romanın sonunu saçma bulanlar, sonuca ulaşmadığı düşünenler vardı. Ancak ben bu yorumlara katılmıyorum. Evdekinin kim ya da ne olduğunu öğrenmemiz ya da kahramanların ölmesi, delirmesi vs. gerekmiyor. Yazar, bence o kadar gerilimin ardından sonu okurun hayal gücüne bırakmış ve çok iyi yapmış. Ben hala aklımın bir köşesinde Amelia ve James'in hikayesinin devamını yazıyorum.
10.03.2005

Bence bu kitap sanılanın aksine başarılı bir roman örneği değil! Hem dil hem de kurgusal açıdan eksikleri var. Bu eksiklikleri de okurken çok rahat bir biçimde farkediyorsunuz. Roman birkaç karakterin içsel dünyasına daha derin bir bakış yapılabilirdi... Askeri ve siyasal güçlerin yanı sıra kitapta yer alan bazı karakterlerin sadece ölmek için orada bulunmuş olması kurgunun sadece savaşı anlatmak olduğunu düşündürüyor. Yıllardır süre gelen kahraman Türk milleti olgusu da yeterince görülmüyor. Evet, ortada mevcut bir direniş var ama ABD askerlerinin İstanbul'a gelişine o kadar hızlı geçiliyorki kimse direnmedi mi diyorsunuz. Mevcut direniş ise sadece birkaç cümlede geçiyor... İçimi tek ürperten kısım Anıtkabir ve süvarilerle ilgili bölümler oldu. Bence yayınevine para kazandırmak için abartılmış bir roman!
03.01.2005

Masal tadında efsaneler okumak isteyenlere önerilir. Mitolojiye ilişkin cidid bir kitap okumak istiyorsanız tavsiye edilmez. Çocuklarınıza okuyabileceğiniz türde efsaneler içeriyor. Resimlerle süslenmiş olması ve puntolarının büyüklüğü adeta bu kitap, elinize aldığınız an bu bir çocuk kitabı mı acaba sorusunu sorduruyor! Çerez bir kitap, herşeye rağmen ben sevdim... Okuyun derim
26.12.2004

Bütün romanı soluk soluğa okuyorsunuz ve hayal ettiğiniz son yerine basit bir bitişle karşılaşıyorsunuz. Yani tam bir hayal kırıklığı. Yine de zevk alarak okudum. Ama keşke sonu daha başarılı noktalansaydı...
26.12.2004

Aşkı hep farklı yönleriyle okumuştuk. Ahmet Ümit ise son noktayı koydu. Dedi ki: "Aşk köpekliktir." Okuduğunuz da sizi şaşırtacak farklı aşk öyküleri bir arada bu kitapta. En sürükleyici öykü ise kitaba adını veren uzun öykü... Elinize kaleminizi alıp okuyun derim; çünkü altını çizmeniz gereken pek çok mesaj içeriyor. Ahmet Ümit'in polisiye romanlarından sonra istediğiniz etkiyi yaratmasa da zevkle okuyabileceğiniz bir kitap.