E-Dergi

Alkolik bir babanın kızı olarak dünyaya gelen zarife hanımın babasıyla olan mücadelesi kardeşi Eminenin yaşadığı kötü tecrübe sonucu intiharı Zarife hanımı oldukça etkilemiş.. Yıllar sonra kendi çocuğunu kucağına aldığında bunun etkisi altında kalarak oğlunu daha çok sevmiş, kızı Ezgiyi hep kendinden uzak tutmak istemiş. Ezgi ne yapsa annesine yaranamamış ve çocukluğu boyunca çok kötü bir çocukluk geçirmiş. En yakın arkadaşı Aslının sorunları ve kendi çocukluk travmalarının intikamını almaya hayatını adamış resmen ve hayatlarını mahvedenleri bulup terapi bahanesiyle intikam almak istemiş fakat o insanlara çok iyi gelmiş kendisi de Mehmetin o masum aşkını bulmuş. Birçok duygu gelgitleri yaşayarak kendini kötü hissetmiş ve 2 ay tedavi görmüş ama annesi olan öfkesi henüz geçmemiş.
Kitap genel olarak akıcıydı. Akıcı olması sebebiyle kitabın devamı olur mu merak ettim. Ama cinsel yaşamla ilgili biraz detaya kitap için fazla detaya girilmiş bence.

Beş farklı şehrin beş farklı prensinin gördüğü rüyayla başlayan bir hikaye.. Sürükleyici ve merak uyandırıcı, elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Yazarın kırlangıç çığlığı kitabını merakla ve bir çırpıda okumuştum. Bunu da öyle bekledim ama bazı yerlerde tekrar tekrar prenslerin ve yanındaki adamların isimleri geçince sıktı oraları biraz. Polisiye kitapları gibi olmasada okunur, güzel kitap..

Kitabın başlarında kişisel gelişimden bahsetmiş, kitabın ortasından sonra ikili ilişkilerden bahsetmiş o bölümler daha çok bekarlar için fayda sağlayabilir. Ama kitabın genel konusuna gelecek olursak herşey kendimize duyduğumuz özgüvene bağlı. Yazar bu durumu "kendi değerimizi kendimiz belirleriz" diye anlatıyor. Kaybetme korkusu, güvensizlik, ikili ilişkilerde bazı sorunlar kendimize duyduğumuz özgüvensizlikten kaynaklı olduğunu belirtiyor ve bir çok fayda sağlayacak önerilerde bulunuyor. Kolayca bitirilebilecek bir kitap, okunabilir..

kitabın dili ve akıcılığı güzel, sürükleyici..Beş ayrı kentin beş ayrı prensi bir gece hepsi aynı rüyalarında inanılmaz güzellikte bir kentte harika bir güzellikte bir kız görüyorlar ve bu kıza aşık olup gerçekte ona ulaşmak istiyorlar. 5 farklı kentlere gidip çeşitli zorluklardan geçiyorlar ama hiçbiride rüyasındaki o güzel kıza kavuşamıyor ve tekrar başka bir kentte aramaya gidiyorlar birbirleriyle karşılaşıyorlar. Burda da aradıkları kızı bulamayınca orda yaşlı hancı bir öneride bulunuyor.Rüyalarındaki kenti kendileri yapmaları gerektiğini ve o zaman belki o güzel kıza ulaşabilceklerini söylüyor beş prens beş senede rüyalarındaki kentin aynısını aşıklar kentini kuruyorlar  dolunayda rüyalarındaki kız geliyor fakat prenslerin hırsları yüzünden kızı paylaşamadıkları için ve kentin kapılarına duvar örüp özgürlüğü kısıtladıkları için kıza yine kavuşamıyorlar

Sınava girecek çocuğum yok ama, ilkokula yeni başlayan bir çocuğum var fakat bu sürecin daha başındayken okuyup bilgilenmek ve bu süreçte evladıma daha yararlı olmak istedim. İyi ki de okumuşum. Doğan hocanın gerek yaşamsal tecrübeleri, gerek mesleki deneyimlerini derleyerek bilgileri akıcı, güzel sade bir dilde kitapta anlatmış. Çocuklarınıza köstek olmak yerine destekleyen aile nasıl olunur detaylı bir şekilde örneklerle anlatıyor. Kendinize de pay çıkarabileceğiniz bilgiler mevcut. Kitabı sadece çocuğu sınava hazırlanan aileler değil, bence tüm ebeveyn ve eğitimciler okumalı. Çünkü hayatta bir sınav, sadece okul başarısıyla kalmıyor. Çocuklarımızı hayatta daha bir çok alanda desteklememiz gereken alanlar mevcut ve bu alanlarda onlara destekleyici aile olmak çok önemli. Kitapta "Her ne yaparsan yap, elinden gelenin en iyisini yap. Yaptığını şevkle yap!" demiş.. Ve gerçekten de çok doğru bu sadece çocuklarımız için değil bizler için de yaşamımızda unutmamız gereken bir şey.