E-Dergi

Murathan Mungan'ın farklı yapıtlarından ve yazılarından oluşmuş bu eserde, onu ve farklı yönlerini tanıma imkanı buluyoruz. Yazar, kendine özel bilgiler verirken bile toplumsal sorunlar üzerine ilginç çıkarımlar yapmayı ihmal etmemiş. Eseri okumamış olanlara küçük bir tavsiye: Olur da Murathan Mungan'la karşılaşırsanız, sakın ona Murat Bey demeyin.:)))

Bu kitap, kadın olmayan birinin, bir kadını kadınlardan çok daha güzel bir biçimde anlatabileceğini kanıtlayor bence. Kadın sorunlarının neden çözüme ulaşmadığını da mükemmel bir dille aktarmış bize. Küçük Tuğde'nin Anne Rice'ın romanlarındaki 5 yaşında olan vampir kız Claudia'ya benzetilmesi de çok ilginç. Claudia, aslında Anne Rice'ın 8 yaşındayken ölen kendi kızından yola çıkarak yarattığı bir tipleme.Bu da romanda vurgulu bir biçimde anne -kız ilişklilerinin neden doğal olamadığını gösteriyor sanırım.

29 yaşındayım, edebiyat öğretmeniyim ve bu kitabı sadece çocuklar okumayı çok istedikleri için, aylık okuma kitaplarımız listesine aldık. Ama kelimenin tam anlamıyla büyülendim. Felsefe Taşı'nın hemen ardından Sırlar Odası'nı ve Azkaban Tutsağı'nı okudum. Bu arada ben de kitabın tutsağı oldum.Özellikle Felsefe Taşı'nın bulunuşu çok güzeldi. "Taşı, kullanmak isteyen değil, bulmak isteyenin bulacağı bir yere koymak istedim" diyor Dumbledore.Sözlerime yine onun çok hoşuma giden bir cümlesi ile son vereceğim: İnsanlar daima kendileri için en kötü olanı isterler."