E-Dergi

öğrencisi olmaktan dolayı iki cihanda bahtiyarlık duyacağım sevgili Ahmet Bedir hocamızın çok kıymetli eseri.hocamız eseri oluştururken İslam ilim dünyasında ciddi bir boşluğu doldurmak ve Kur'an coğrafyasını canlı bir coğrafya olarak müslümanların nazarına sunmayı hedeflemişti. bu ve benzeri pek çok hususiyeti nedeniyle hem bir kaynak eser hem de bir muhalled.

İbrahim Tenekeci'nin ifadesiyle Mustafa Kutlu çağdaş Türk hikayeciliğinin mihenk taşı. sözü yormadan, eğip bükmeden insanlığımızın en güzel, en masum ve en temiz hallerini yazıyor. Kitapları arasında ayrım yapmak mümkün değil. en azından içimizdeki en naif duyguları hatırlamak için okunmalı, özellikle öğretmenler her Allah'ın günü insanlığımızın en çirkin halleriyle herc ü merc olan çocuklarımıza okutmalı. çocuklarımız hem dil zevkleri gelişecek, bir metni zevk alarak okumanın ne demek olduğunu öğrenecekler yavaş yavaş hem de bir ağacın, bir kuşun derdine ortak olmanın ne demek olduğunu öğrenecekler...

bu zarif şaire ait her mısra, her satır kıymetlidir..işte bu eserin de en güzel yanı ölümünüden bu kadar yıl geçmesine rağmen ona ait mısraları derli toplu vermesi,bu sesi bugüne taşıyabilmesidir..
'Seçkin
Bir kimse değilim
ismimin baş harflerini acz tutuyor
bağışlamanı dilerim.Zarif bir kaç mısra:

kitap bir özeleştiri mshiyetinde...bir dönem İslamcı gençlerin ruh halini,zaaflarını masaya yatıran bir roman..yazarın gördüğü manzara karşısında verdiği bir refleks olarak nitelendirilebilir.yinede kitabın eleştirilecek bir çok yönü var.bir özeleştirisi olması ve ilklerden olması dikkate değer yanı..

oldukça problemli bir konu olan 'kölelik'konusunda aydınlatıcı olacağını düşünerek aldığım bir kitaptı;ancak aradığımı bulamadığımı söylemeliyim.bir türlü açıklığa kavuşamayan bir konu olarak köleliğe farklı bir değerlendirme ve yorum söz konusu değil.sadece İslam tarihinin ilk dönemlerindeki uygulamaların verilmiş olduğu kitap bu açıdan konuyla ilginenlere faydalı olabilir.ama sadece bu bilgilerin verilmiş olması 21.yüzyıl şartlarında şekillenmiş zihinlerle okununca bir çok paradoksu da beraberinde doğuruyor..keşke dönemin manzarası çizilirken üzerinden değerlendirme de yapılsaydı..