E-Dergi

Alimcan İnayet ve Özkul Çobanoğlu danışmanlığında hazırlanan doktora tezinden hareketle yazılmış ve Türk halkbilimi çalışmalarında yeni yaklaşımlara kapı aralayabilecek bir çalışma.

Tahsin Hoca'nın televizyondan ve internet ortamından bazı konuşmalarını takip etmiştim. Biraz daha yakından tanımak için aldığım bu kitabının Önsöz'ündeki "Son yüzyılda yaşananları dikkatlice takip ettiğimizde bugün artık şunu söyleyebiliriz: Bütün gidişat yakın geleceğimizin, yakın geçmişimizden çok daha iyi olacağını göstermektedir" ifadesini görünce umutlandım, heyecanlandım. Kendisinin yurt dışı tecrübesi de olduğundan bu beklentiyi (tespit olup olmadığı konusunda emin değilim) önemsiyorum. Kitapta Avrupa'nın iki dünya savaşı ile beklentileri boşa çıkardığı sıklıkla vurgulanırken yeni dönemde İslam'ın özel olarak Türkiye'nin öneminin, belirleyici rolünün artacağı sadece işaret edilmektedir. İkna edici örnek veya veriler yer almamaktadır. Geleceğe dair ben de olumlu düşünceler besliyorum fakat İslam'ın özel olarak da Türkiye'nin bu gelecekteki yeri konusunda çekincelerim var.

Mustafa Özel, çalışmasının hemen başında yeni bir disipline, "romanbilime" dikkat çekiyor. Kitap boyunca yabancı dilde ve Türkçede yazılmış romanlarda iktisadi hayatın nasıl ele alındığını, roman yazarının özellikle sahip olduğu ekonomi bilgisiyle toplumsal yapının temel birimlerinden olan üretim, dağıtım ve tüketim alışkanlıklarındaki değişimleri öngörebileceğini vurguluyor. Böylece romana farklı bir bakış açısı getirerek romanı hayatın içine taşıyor. Kitabın sonunda kendisine teklif edilen ve kendisinin de yazmayı planladığı "Kanaat Ekonomisi"ni merakla bekliyoruz.

Özellikle insan hallerine dair olan kısımdaki hayatlar günümüzde gittikçe siliniyor. Mustafa Çiftci bunları zarif yorumlarıyla bir bir kayıt altına alıyor, teşekkürler.

Gazetede tefrika edilen kısmını büyük bir merak ve heyecanla okumuştum. Çağdaş dönemde yaşanılan hızlı dönüşümü zarif bir üslupla ele almış yazar. İnsanın inanası geliyor lakin bu satırları yazarken "nihayetinde bir kurgu" demeden kendimi alamadım.