E-Dergi

Neil Gaiman'ın , Terry Pratchet ile birlikte bu tarzın en iyi yazarı olduğunu düşünüyorum. Bu eserinde de bir çizgi roman okuyormuşsunuz hissi uyandıran akıcı dilini konuşturmuş. İlave olarak bu eserinde, diğerlerine oranla daha derinlikli bir hikaye ile karşımıza çıkıyor. Tavsiye ediyorum.

Muhteşem bir serinin son kitabı. Harika bir bilim kurgu olarak başlayan seri bu kitapla birlikte evrim geçirerek varoluş üzerine felsefi tartışmalar da içeren çok katmanlı bir romanla son buluyor. Farklı seviyelerdeki okuyucuların beklediklerini bulacakları bir eser olduğunu düşünüyorum.

Boyutuna ve konusuna rağmen yazarın akıcı üslubuyla eğlenceli bir hale dönüşmüş, başarılı bir tarih kitabı.
Kitabın en temel tezi, ABD yönetimine hakim olan yenilikçi zihniyet ile İkinci dünya savaşı öncesinde yükselen ve bugün bir gulyabaniye dönüşmüş olan faşizmin ortak kökenleri olduğu, zamanında birbirlerinden beslendikleri ve hala temel de aynı görüşleri savunduklarıdır. Her ne kadar faşizm, faşistlerin savaşı kaybetmeleri nedeniyle, güçlü olan tarafından ötekini, kendi işine gelmeyen herkesi kamuoyuna karşı kötülemek için kullanılan bir etikete dönüşmüşse de temelinde yatan düşünceler hala ABD yönetiminde kullanılmaktadır.
Kitabın ABD ve Avrupa tarihi ile ilgili olması ve sıkça bu tarihte yer almış kişilere ve olaylara atıfta bulunması, bilgi eksiği olan kişilerin anlamasını zorlaştıran bir durumdur. Bu nedenle kitabın internet yakınında ve konu bizim dışımızda bir konuymuş gibi değilde benzer olaylar ve kişiler Türkiye'de de yaşamış ve yaşamaktaymış gibi okunması tavsiye edilir.
Yazarın dili son derece etkileyicidir. Yer yer bir ders kitabından çok edebiyat kitabından fırlamışçasına okuyucunun beynine çarpan ifadeler okumayı daha da zevkli hale getirmektedir.

Tek kelimeyle muhteşem bir seri. Enderin oyun ile başlayan seri ile ilgli söylenebilecek tek olumsuz söz serinin diğer kitapların, aslında bu okurların suçu çünkü gereken talep olmadığı için, kolay bulunamıyor olması.
İkinci kitabın sonunda (Ölülerin Sözcüsü) serinin yazım hikayesini anlatan yazarın sözlerine bakarsak ilk kitap aslında başlangıçta tek kitap olarak tasarlanan bir hikayenin ayaklaının yere sağlam basması için yaratılmış bir giriş bölümü. Ancak ilk kitabı okuduğunuzda şu soruyu sormaktan kendinizi alamayacaksınız: "Girişi bu kadar başarılı olan bir serinin diğer kitapları ne tür hazlar vaad ediyor acaba?"
Çok katmanlı bir kitap ve bu sayede farklı birikim seviyelerinde bulunsa da herkes için bir şeyler vaad ediyor. Sadece kurgudan haz alıp bir bilim kurgu romanı olarak da okunabilir, bugünğn felsefi sorunlarının alternatif bir tarih perdesine yansıtılıp tartışıldığı bir eser olarak da okunabilir. Ancak baştan söyleyelim ilk kitap serinin kalanına hakim olan felsefi ağılığı tam olarak da taşımıyor.

Basit bir kurgunun içerisinde kalıplaşmış olayların yaşanığı bir kitap olmuş. Özel birisi olduğunu anlayan o zamana kadar sıradan biri olaarak yaşamış bir adam ve başka bir boyuttan gelen ve onu korumaya kararlı bir afet-i devran.
Çok bir beklenti oluşurmadan, okurken zihninizi yorayacak, dinlenmelik bir şeyler arıyorsanız tavsiye edilir.